sen gelip yanımdan geçerken
bir yabancı gibi
çok yabancı bir havada
(çok yabancı bir oksijenli solunum tahtada
kimyasal dengesi bozulmuş arkadaşlarımın en arka masada
korkma kimse bilmez adını bu ağır ama normal şartlar altında)
hasretin yoğun günlerinde
sensizlikte
senin için kopan her çığlık
yaşanmayan her duygu
damlayan her gözyaşı
her bahane ki artık avutmayan
ben seni
bir yağmur damlasının
denizi
sevdiği kadar
seviyorum...
seni unutmak için
edilmiş bir sürü yemin
geride kalmış
seni unutmak
bir yalanmış
bu sevdaya
Amansız ve zamansız bir yolculuğun ilk durağında rastlıyordum sana
Dönüş bileti cebimde, bir aşkın zaman kavramını yitirişini beraber izliyorduk
Çok sevildiğimi ne ben biliyordum o zamanlar
Ne de sen bu kadar çok sevileceğini tahmin edebiliyordun.
Susarak ve susayarak anı biriktiriyorduk yaşanmayan anlardan
Şimdi “senin beklediğini bilsem bu kadar gecikir miydim” diye soruyorum
sen bana bir
gülüversen
belki sana bir
gül veririm.
“hal böyle oldu” olabilirse
ileride bakıp geriye
hasret bir çeşit yangındır
gözyaşlarıyla söner
ömrümüzün son gününde
ve insan
gözyaşlarının en çok düştüğü yerden dirilir
ahiret gününde
yokluğundan öldüğüm günlerden
seninle doğduğum günlere
yeniden doğduğum günlere...
sana doğru bir geliş gibi
susmadan
eskiden sen daha güzeldin…
daha çok gülerdin mesela…
daha çok gülerdim…
karşılaşmak bizim kaderimizde var
herhangi bir yerde
herhangi bir anda…
beni beklediysen
göremeyeceğin kader yakındım sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!