gece buz kesmişti,
gündüz üşüyordu,
yüzleri gülümsetecek sarışın bir güneşte yoktu
omuzlarda kar desenli battaniyeler,
ellerde sıcak bir bardak çay
ne sabahtır , ne akşam
kaybolmuş gök, deniz
buram buram kar kokar bembeyaz evler
zihinler bu şehirden, bu devirden çok uzakta
uzun bir gecenin sesidir bu
derinden yayılan ahengin busesidir bu
eski plakta çalan gizil bir alemin bestesidir bu
dışarıda kar yağışı
tinsel bir evrenin yeniden keşfidir bu
karla örtülü sonsuzluk hissidir bu
değişir mevsimler sürüp gider hayat…
sevgili gelir akla her vakit
kalmamıştır artık ne gelen, ne giden,
yine ıslak yollar ,
yine yalnız kış
bütün evleri soğuk bir duman sarmış…
ıstırap içinde oradan oraya sürüklenir
yine o akşam güneşi
dallarda serseri dolaşan yuvasız kuşlar
dökerken ufka dönük kanlı arzuhalini
gizli bir sesle ağlar rüzgar
başlar hazin günlerin derbeder ninnisi
duyulur engin seherlerin çilekeş musikisi
yanağa dokunan sadece kar değil sevgilinin elleri
belki de kalp kıpır kıpır
şehre kar yağarken
kar , göklerce yazılan saf bir şiirdir belki de
ehlince okunan dilsiz dudaksız
billur penceresinden gökler ilk hecesi
kışın ayazında toprak son mısraı
hayat denilen şey avuçlarda soğurken
hikmetli bir susuş belki de
daha çok ebedi hayallere daldırmak için
ağır ağır yağarken kar taneleri
sürgün edilmiş, yurdun en ücra köşesine
sihirli kar manzaraları
her şeyi bir tarafı savurmak için
görünen her yere kar doldurmak için
dalgalar halinde bir kez daha
kaç kez daha derinden.. derinden
mucizeler oluşturmakta
zaman içinde aşk perisi
düpedüz bir sihir tozu dumana katan tipi
sabah öğle akşam … günde beş vakit
kar laldir rüzgar geveze
sokaklarda ufak ufak gök gürültüleri
gök buzlu bir camdır sanki
bir başka dünyanın keşfi söz konusu
bin yıl sürecekmiş gibi hayal-i zaman
düşlerde ki o sonsuzluk duygusu
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 5.6.2019 17:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!