Bir iz peşinde koşuyor gözlerim,
kırık düşlerden kalan renkleri topluyorum.
Göğün mavi perdesi çiziklerle dolu,
bir ressamın unuttuğu fırça darbeleri,
yağmuru bekleyen bulutların izdüşümü.
Sokak lambaları sararmış sarhoş gecelerde,
bir yalnızlık serenadı çalıyor uzaktan.
Şehir, göğsümde yürüyen bir karınca kolu gibi,
sessiz ama bir o kadar da kalabalık.
Her adımda bir başka yüz,
her yüzde bir başka yabancı.
İçimde dönen sonsuz bir koro,
sesler üst üste binmiş,
bir pazar yeri kalabalığı gibi karışık,
gözlerim beton çöllerinde kayboluyor.
Ne aradığımı bilmiyorum belki de,
bir eksik cümle, tamamlanmamış bir söz,
boşluktan dönen bir yankı sadece.
Ellerimde tutuyorum gölgeleri,
sanki gerçekmiş gibi sıkıyorum,
ama bir anlık bir serap her şey,
duman gibi dağılıyor parmaklarımın arasında.
Bir sis perdesi açılıyor önümde,
geçmişe açılan bir kapı belki de,
ama ben geri dönmeyi unutmuşum.
Bir ışık huzmesi dokunuyor yüzüme,
gözlerimde patlayan bir yıldırım gibi,
bir saniyelik aydınlık ve sonra tekrar karanlık.
Göz kapaklarımda yankılanan görüntüler,
bir film şeridi misali, hızlı ve kesik.
Ne kadarını hatırlıyorum, bilmiyorum;
belki de hatırlamak istemiyorum.
Bir kelime arıyorum; taze, yepyeni,
ama dilim düğümlenmiş, çözemiyorum.
Her harf başka bir sokak,
her sokak başka bir çıkmaz.
Yürüdükçe kayboluyorum,
kendime dönen bir labirentte.
Bir nefes alıyorum, derin, uzun,
hava ağır, keskin bir bıçak gibi,
göğsüme batıyor her nefes alışta.
Ama devam ediyorum,
çünkü durmak yok bu gökyüzünde,
durursan düşersin,
düşersen kaybolursun.
Kalbim, patikaların dilinde şarkılar mırıldanıyor,
hiç duyulmamış melodiler,
hiç söylenmemiş sözler gibi.
Bir deniz kenarında, kayaların üstünde oturmuş,
ufka bakan bir çocuk gibi,
hayatın çizik haritasını izliyorum.
Ve belki de anlamak, sadece izlemekten ibaret.
Kayıt Tarihi : 23.9.2024 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!