Duyguları sömürerek cüzdanları dolduranlar,
Kendi çıkarları için vicdanları bozduranlar,
Omuzlara tırmanarak insanları yıpratanlar
Haksızlıklar kulvarında hiç yorulmadan koşarlar...
Mertlikte ve yiğitlikte mangalda kül bırakmazlar,
Sunulmayan iyilikte kimseden geri kalmazlar,
Lâfla peynir gemisini yürütmekten hiç bıkmazlar,
Çapsızlıklar kulvarında bir ân bile sıkılmazlar...
Sûretleri insan, lâkin insanî duygudan yoksun;
Kudretleri büyük, lâkin onlar için sen hiç yoksun;
Karınları pek aç, lâkin onlar için sen hep toksun;
Çelişkiler kulvarında dörtnala koşturup dursun...
Dala biner, dalı keser; kısır aklı ahkâm keser
Sala biner, rüzgâr eser; görkemiyle hep rol keser
Zülfü yâre dokununca cinlenerek seni süser;
Çarpıklıklar kulvarında kendisiyle bile küser...
Bedava mezar sunsalar, düşünmeden işgal eder;
Sahte başarılarıyla zihinleri meşgul eder;
Aslında hiç terk etmeyen dostu sade gam ve keder;
Beleşçiler kulvarında bir gün heder olur gider...
Kayıt Tarihi : 8.3.2008 06:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
‘2006’ ”Al kaşağıyı, gir ahıra, yağın olan gocunur.″ -Ata sözü. Herkes hangi kulvarda koştuğunu iyi bilir. Amacım, asla şahsiyat yapmak değildir. Dost alınmaz, gocunmaz...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!