bir ovaya rastlasam
kurardım çadırımı
dere kenarı ağaç altı,
her neresi olursa olsun
huzurun olduğu her yer
bana mekân olurdu
ta ki
uzaktan seni görünceye kadar
kalbim yeniden firarlarda,
söz dinletemem ki
bundan sonra ben ona!
dur gitme ceylan kız
biraz daha kal burada
yüreğim titredi,
dilim senin karşında oldu lal
dur güzel kız!
biraz daha yanımda kal
göçebeydi bende sevdalar
seni görünceye kadar
olsun mu bu aşkın adı ilkbahar
destan yazsın dağlar taşlar
örnek alsın bizi kurtlar kuşlar
dur gitme güzel yörük kızı
göçebe yüreğimde biraz daha kal
toros yaylalarında aşk başkadır
başımız mavi göklere erer
yer de mis gibi çam kokuları
rengârenk kır çiçeklerinin ortasında
yörük çadırı
önünde isli çaydanlık
tadına doyum olmaz
muhabbetin dolunayda
dur gitme ladin saçlı kız
yanımda biraz daha kal
kor ateşin başına oturup sabahlamak
kayan yıldızlarda dilekler tutmak
sonra sırt üstü çayıra uzanıp
dereden akan suyun şırıltısında uyumak
şafak sökerken kuzu sesleri ile uyanıp
senin elinden taze süt içmek
yumurta, bal, tereyağı,
sıcacık tandır ekmeği
seninle birlikte kahvaltı yapmak
yanı başında olmak,
dağların kekik kokulu havasını içine çekmek
dur gitme yörük kızı
tut ellerimi bırakma
göçebe yüreğimde biraz daha kal
...
bu kadar özleyeceğimi bilseydim
durdururdum zamanı
nefesin olurdum,
nefesinde bir beste
ellerinde bir can...
seni saran duygu olurdum
durdururdum zamanı
...ama hep gülen yüzün olurdum
çocuk olurdum
içimdeki büyümeyen
çocuğun sesi olurdum
söz olurdum, umut
olurdum, yarın olurdum
sen olurdum
bilseydim böyle olacağını
be h/ey göçebe sevdam
(benden taşınacağını)
inan... senin adın ben olurdum
Kayıt Tarihi : 21.6.2013 01:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!