SEVİNÇ KAVUK GÖÇ ŞİİRLERİ

SEVİNÇ KAVUK GÖÇ ŞİİRLERİ

Sevinç Kavuk

Papazlar örneğin, okulda, hastanede, hapishanede, postanede, kahvede, eğlencede, kütüphanede, memurluklarda vs. gönüllü hizmet veriyorum süsüyle dolanıyor. Bir kimsenin insanlığına emek olmayı uygulayan bir hekimin, hakimin, öğretmenin, memurun vs. kaydırıyor ayağını, sokuyor kendi yalakasını. Al sana bir meçhul süreçte işgal edilmiş bir ülke varlığı sana! Papaz, kilisesinde dursun uygulaması, sanıyorum ki başarıldı, Almanya’da…

1945-1963 yılları arasında Avrupa’ya önce Portekizler gelmişler, sekiz ay kadar dayanmış, toptan geri dönmüşler. Sonra İtalyalılar ve sonra da Yunanlılar gelmişler, çabucak da geri dönmüşler. 1963 yıllarında Türkler yoğunca gidiyorlar. Bütün dünya ülkelerinin insanları yaşıyorlar şimdi birlikte ve Avrupa ülkelerinin her birinde. Meslek bilinci yoğunlaştı. Baş hakim, başhekim, baş spiker, polis, milletvekili vs. görevlerini aşk ile uyguluyorlar, oraları karıştırıp, fitne fesat sokuşmuyorlar Türkler. Diyorlar ki, işsizlikten dolayı göç edilmişti. Hiç düşünen oldu mu acaba bilim adamlarının yanıldığını? Savaş sonrası fabrika kurma izni, yağışların hava kirliliğini önleyeceği düşüncesiyle verilmişti belki ve bu yüzden öbür ülkelerle bu olanağı paylaşmalılardı. 1999 yılında bacalara filtre sistemi bulununca fabrikaların çoğunluğu taşındılar başka yörelere, ülkelere…

Borsalar dert belirmeye başladı. Para demek ki yenmiyormuş. Para demek ki huzur satın alamıyormuş. Para ile Terör üretme işini yaparken düşünmelilerdi. Ama bu sömürgeler millet acısını, hiç millet kadar çekmeyenler olmaya hep düzenli özendir. Çünkü, millet olarak kararlılıkta çabuk yalpaladılar. Çünkü, millet olarak kontrol etmeyi unuttular, kontrol edildiklerini ciddiye almadılar… Çünkü, millet olarak hazır paraya konma hevesine dilenciliğe eğitildiler… Çünkü, millet olarak yolsuzluğun kazandırdığıyla, rüşvetle, dolandırmakla damak tatlarını kirlendiklerini anlamadan daha, eroine bağımlılar gibi, uşaklık etmeyi rütbe edindiler kendi gönül rızalarıyla… Çünkü, hisleri çökertildi, ruhunda duygu duvarı kalınlaştı, ses girmiyor artık içeri, söz temizleyemiyor olarak da dışarıdan, uzaktan… Bilgi, uyuşmaktan ileriye gidemiyor artık…
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Bir anne çocuğu bir günde doğurabiliyor deyişe, sanırım buna medeniyet diye seğirtecek sapıklık yeryüzünü saracak kadar çok olabilir. Seçim sonuçları tatırdı bu benzerliği… Elektrik branşı ne başardıysa, tıp da o çapta başarıya ilerleyebilir, endişe etmem elbette buna… Endişe etmem, Amerika silah gücünün veya Batı’nın, birkaç saniyede dünyayı yörüngeden fırlatabileceğine..

Bir anne çocuğunu bir kere emzirip, artık büyümene yeter bu diyemiyor çok şükür, sosyal varlık olduğu unutturulmayacak vasıflardır bu sorumluluğun yaşattığı mutluluk gülücükleri… Bir aile de, bir evlilik, komşuluk, çevre bilinci, arkadaşlık da sürekli bu ilgiye muhtaç. İyi bir ilişkinin gıdası süreklilik, sürekli bir ilgi

Okulu bitirdim, adam oldum demeye yetmiyor insan varlığı kalabilmeye. Zira, beyin sürekli hatırlatıyor bize, sosyal varlık olduğumuzu çok şükür. Kısa bir süre için de olsa okumamak, tek düzeli okumak, örneğin gazete okuyorum diyebilecek kadar yeterlilik bürünmek, asırları sızlatacak kadar gerilemeye, açlıktan ölecek kadar soyup soğana çevirmeye iştahları kabartan bir neden oluyor. Saldıran, soyan hırsızlar suçlu değil, bu suça davet eden bilgi sefilliğimizdir hırsız, ahlaksız, adaletsiz olan… asırları ağlayarak yavrularımız yine baştan, şayet bulabilecekse ve bu kez hırsız gibi bilgiye ilerleyecektir yavrularımız, bizim taşıyamadığımız şerefi, tepe tepe basitliklerle yıprattığımız şerefi, ruhunun sesini yüreğinde duyabilen yavrularımız bir ulus varlığına hür bir yaşam inancına, yavrularımız ihtiyaç duyacaktır belki taşımaya. Taşıyacaktır da…

Vatan, sürekli bir ilgiye kaynağını belirler: ilgiye kararlılık ile
: ilim, bilim, ara verilmeyi kaldıramaz
: iletişim, ara verilmeyi, gözden kaçırmayı kaldıramaz
: yaşam aşkı, zora dayama, taklit, ilgisizlik, ithali vs. kaldıramaz
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Madem bu dünyada misafiriz, düşünmeye de gecikir isek
Önce ol ruhuna iyi misafirperver, gör hem ne onur kazanır
Ev sahibinin kurallarına uyalım abartı kaldırmaz bilmez isek
Kendinbilmezlik türeçleme kuralları çok bolundan kabarır

Subat 2006

(Ruhumuz bedenimizde misafir, bedenimiz evrende
Misafir hediyesiz gelmez, ruh sevgiyi getirdi göç evine
Toprağa uygarlığı ek diye ebedi o gençlik güzelliğine
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Ruhumuz ahretin Mis kokusuyla
Gül kokusu sevdiğim
İçimize can katan bağışıdır Tanrının
Bir göçmenlik aslı
Ruhumuzu misafirliğe bu hazırlığı
Ömrü bu baharımın
Sevgi hediyesi tohumudur bedende
Bir eşsiz güzelliği
Uygarlık topraklarındır
O kokusunda bundandır kutsallığı
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Ordum peygamber ocağım, Paşalarıyla özgür insanlığa hür emektarlarıdır
Ölmeyi emrediyorum, dönmeyi değil! Ata gibi bir Türk sözünde erliğidir
Herkes değil, Türküm ben! bilincinin, kazanılan değeridir
Sevgim ağlamaz benim, gözüm başım üstünde özün duruşu engindir

Gözlerden akan yaşların toplamıdır yüreğim
Peygamberimin kılıcı bilenir, ferhat göğsümde tutar onu elim
Uygarlık, toprağındır göç etmez, yöresiyle huzur gezerim...
Sevgim ağlamaz benim, gözüm başım üstünde uygarlığın yüceliği engindir

..

Devamını Oku