Gönlümde bitmiyor artık ne gül, ne lale,
Bu deli gönül ki hep beni sokar da zora,
Gerçek sevenin derdine bulunmaz çare,
İnsan oğlu gerçek sevdayı hep arar durur.
Hep bülbüller hep güle neden ahu zar eder,
Uslanmaz gönül, gönülden gönüle göç eder,
..
yorgun bakışların arasında geçti,
harabe şehre göç!
ulaşıldığında, kayıp baykuş naraları...
son durak! inen var mı? soran olmadı.
...vızıltısıyla fırladım.
geç kalınmış, adrese teslim anladım.
..
Yeter bunca çektiklerin,
Yetmezmi daha?
Bırak ona sevdalanmayı,
Göç git bu diyardan.
Hiç mi dersini almadın,
Her aşk acı verdi sana.
Hüzünlerinle birlikte ayrıl
..
Yaşı kaçtı, otuz ya da elli
Yaprakları ölümyaralı olsa da
Yüreği inceden serseri
Ve elleri hep yumuşak
Göç sonrası yeni başlangıçlarda
İçinde bir kıpırtı bir coşku
Sanki eski bayramyeri çocuğu
..
Dile günah olmaz sevgili bilirim. O yüreğin elçisidir. Haykırışın sesidir avaz avaz çığlıklarda. Şimdi sustu dilim, yüreğimdeki dayanılmaz acıya. Seveceksen al götür yüreğimi bu şehirden. Soyut kelimeler yetmiyor artık yokluğunu anlatmaya.
Seni unutmaya yetmiyor bu zindan. Bu dağ geçit vermiyor sensiz bir zamana. Soluduğum her havada bir nefessin ciğerime can veren. Kaçtım, göçtüm, yaktım, yakıldım olmadı. Sensizliğe çare olmadı hiç bir yangın. Hiçbir cennet teselli olmadı acılarıma.
Ne olur gel al bu hasretini benden. Yine haykırışta yüreğim susturamıyorum. Bağırsam yıkılır bu şehir. Belki kurutulurum diyorum. Ne çare ki sürgündür yüreğim yüreğine. Bu kenti yüreğinde sevmişim oysa. Kıyamam yüreğine ölürüm.
Ruhumu söküp aldırlar bedenimden sensiz. Kör kurşunlara dizdiler yüreğimi. Acılardan bir zincir taktılar boynuma. Vazgeçmedim senden. Bir avuç yalnızlık bıraktın ellerime giderken. Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlardayım. Feryadımı duyan yok. Göç mevsimini kaçırmış çaresiz kırlangıçlar gibiyim.
Son bir çığlık kaldı dilimde haykıracak. Bundan başka hiçbir yangın yakmaz beni. Hiçbir el dokunamaz ellerin değdiği yere. İlla da sen diyor yüreğim. Gözlerimde son bakışından kalma gözyaşları duruyor hala.
Şimdi gidiyorsun bu şehirden. Sök al ayak izlerini bu kentin kaldırımlarından. Gözlerini çek gözlerinden. Gidişin, ardından ağlayan martılara çığlık olur. Uykusu yarıda kalmış gecede, yitik bir düş olur. Yağmur olur mavi göğün gözlerinde. Acı, isyan, intihar olur çıkar karşıma her köşe başında.
..
Gittiğin yerlerden bana yağmurlar
Gönder,
Temmuz daymış gibi yanar bedenim
Yaprak düşmesine,kuş göçüne
..
En yüksek medeniyetlerdi
Türk ilinden fışkıran.
Kadını erkeği kahraman
Alem onlara gıpta ederdi.
Keşke sürseydi altın çağlar,
Devir devran dönüverdi tersine
..
SEVDİĞİM UZAK
Ağla ağaran saça, ömrün baharı bir kez.
Bak, sevdiğim uzak, yok. Yok, hayat verecek ses.
Yokluğa razı olunmaz, ayrılık çeken gülmez.
Yokluktan varlığa göç, o yaşatacak bir nefes.
Varlıktan gonca gülüm, renk renk çiçek açacak.
..
gözlerimde hep bulut
uzaklara bakan çocuklar gibi
yüreğimde ahmak ıslatan yağmurları
kuşların göç edişi bakışlım
gülüşlerin mi ufuk çizgisi
..
Ne zaman, “Bitse” desem karanlıklar
Ne zaman özlesem sabahı
Beklemek sancısı bile içim yakar
Ne zaman tan kızıllansa
Ne zaman beklesem güneşi
Araya girer bulutlar
..
Hersey supsuskun bir duvar lambasi
Gecede yolunu insandan sormaya ciralara düsmüs karanlik
Sokulmus sessizlige gündüzün kalan kalabaliklarindan yorgununu izliyor
Duraklardan duraklara tren bir göc
Iniyor biniyor dünya kanatlanmis bir ucurtma gibi
Her kopusta cocuklugunu uzaklasirken dalsiz budaksiz
Egrildikce bitiyor kervan ve kirmen
..
Bana dünün yürek yükünü pişmanlığını
Bu günün düşmanlığını değil
Yarının gönül kapısını açacak
bir söz bir şiir
Şu anın kavgasını
Yarının sevdasını
Anlat şair bir bir
..
bir sıkıntı vardır içimizde
dizlerimiz ağrır gözlerimiz kararır
döner dolaşır gelir misafirler üstümüze
gökte sıralanır kara kargalar düzgünce
kanatlarından şimşekler çakar
sesleriyle yüreklere korku salıp
sonra da gözyaşı akıtırlar
..
Diyardan diyara göç alan yolcu
İpek bakışından bir umut bırak
Laleler süslerken uçtan bir ucu
Elime gamzenden bir soyut bırak
Kalbimi ağutur bir boyut bırak
..
Bir avuç dolusu çerçi çarsısı sıladünyası
Gezen bir garip, gezinen hep mecnun
Ocakları kuran sebep ateştir
Ateşleri yakan şey ille de yanmak derdinden bir dava
Gel zamana git zamana ha doğdu doğacak derken güleç yüzlü gün
Bir de bakmışsın ki
Her gelen şey misafirmiş ve göç kuşları bahane
..
Kalbinin çıkmaz sokaklarındayım;
Ayaklarım kan revan, sonu olmayan
Bu aşk yolculuğunda...
Notası olmayan şarkılarda,
Dizesi olmayan şiirlerde seni aradım...
Artık şiirlerim göç ediyor sensizliğin ıslattığı bu şehirden
Küflenmiş, pas tutmuş iki yüzlü sözlerle
..
''İşte döküldü yapraklar
birer birer
toplanın.
toplanın artık,
söyleyinki bilsinler.,
... ömrümüz.
gelecek yılda,
..
Seni Antep gibi sevdim...
Biliyormusun,
Gözlerine dokunmak,
Sokağımızın taşını toprağını bilmek gibi...
..
kapı açık dışarda milyonlarca yeşil
elektrik tellerine konan beş on tane kuş
bu göç mevsiminde seni hatırlamak isteyene
vurulsaydı kalbinden, düşseydi yere bu düş!
ömrümün gizli kalmış bölümüne
yeni bir senaryo yazılırken
..
Ruhumuz ahretin Mis kokusuyla
Gül kokusu sevdiğim
İçimize can katan bağışıdır Tanrının
Bir göçmenlik aslı
Ruhumuzu misafirliğe bu hazırlığı
Ömrü bu baharımın
Sevgi hediyesi tohumudur bedende
..