Eylül geldi yine,ateşler daha bir harlı.
Rüzgar sert esiyor,kengerler uçuyor.
Yapraklar dayanamamış ayaza,yanmış.
Taş armudu dökülmüş dibine.
Toz duman asardan geçmeye başlamış.
Çadırları toplamalı artık,
İçerden çıkacak birazdan adam
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Devamını Oku
Yılların tortusu çökmüş yüzüne
Alnını güneşe serecek adam
Uykusuz ranzalar suskun voltalar
Geride kalacak ve ah hüzünle
Bir gül gibi savrulup gülecek adam
Öykü tadıyla okudum şiirinizi...
Kazdağı, Ovalı Hasan ve Yaylalı Emine'nin; Sabahattin Ali kaleminden öyküsü (Hasan Boğuldu) canlandı gözümde... Tebrikler..!
İnanca olan birlik ve beraberliği duygulayan göçer yaşamın aile yaşantısında ki vaz geçilmez gelenek ve göreneğin sevgi bağına yansıyan aydınlığını ilhamlayan emeğin güzelliğini anlatan şiirinizi tebrik eder,başarılarınızın devamını dilerim.Sevgilerimle esen kalınız.Erdoğan Vural
Kardeşim öyle güzel anltmışın ki yörüklerin obaya çıkışı sanırım anlatılmak istenende oydu..Dağların eteği başkadır obada hayat zor olsada başkadır.Kenger sakızı var bilirim ama diken olduğunu bilmiyordum ve kahve yapıldığınıda:)..Dört mevsim duygular karışık..hüzün mutluluk kol kola..Şiiri yazmamış yaşatmışın kardeşim şair kalemine saygılarımla tebrikler...
Sayın Gültekim,
şiirinizi okurken ruhum geçmiş yaşam harmanlarında savruldu. Öykü tadı verdi bana ve bir oyundu gözlerimde uçuşan. İçinde arada bir konuk olarak bulunduğum yaaşamlar. Dost abiyle beraber yüzdüğüm koyunun derisi... Beni farklı boyuta taşıdınız. Size toroslardan dükkalar yolluyorum. Sevgilerimle
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta