Uzun mu uzun yolculukların gizli saklı yetimi
İki eli, iki ayağı var o kadar
Son yolu son durağına baş koymuş
Milyarlarca kafanın bir dirhem aklını aşıyor
Aşıyor, gülüyor, gidiyor, ölüyor
Bu hep böyle oldu da oluyor
Günbatımı dışlanan ev çocukları dilenecek sokak yavrularına
Tersine dünyanın düzüne devinimi olacak
Öncesi şu an, kendimi bildim bileliden ötelerdeyim
Beride olduğunu bile bile öteden de ötede
Bütün düzlükleri tırmanırdım ya eskiden
Eskiden... o çok mahur dilimden
Bilemediğim kerteleri almaktan
Olur böyle şeyler geri vokalde
Zifiri karanlığın perdesinde tınlıyor çocuk namesi
Gördüğüm gölgesinin ışığı
Tamamen satılan masumiyetinin şifresi
Kıvrılmış dudak hareketi çarmıha gerici
Rahibelerin kundakladığı kadar olsa ilgisi
Her nefeste ilk günü gibi gelen son günü
O kadar ölüm, bir o kadar diriliş...
(23 MAYIS 2005)
Ahmet ÖztürkKayıt Tarihi : 16.8.2005 17:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!