Gizler Şiiri - Canev Dinçer

- Lefkoşa Selimiye Camii uzaklarından-

Sağlam temelleri yerin dibinde
Mesarya Ovası'nın sarı yaz sıcağından almış rengini
Duvarlar
Dimdik onurlu
Gökleri sorgular gibi yüceldikçe yüceliyor
Ulu
İnsanlığın inançları yakarışları
Derinlemesine
Her taşın harcına sinmiş
Duyguların en şiddetlisi vurucu
Korkular yürek dolusu geçmişinde
Hristiyanı Müslümanı
Acılar hep
Yüceltmiş ulu taşları

Kederlerle tutuk
Sönmüş gri gölgeler gecelerde
Duvarlar tavan olup en yukarıdan bakmış
Acılı insanlara kuytu karanlıklarda

Sarı hüzünler gölgelerde saklı
Üşütüyor bu dilsiz anıt taşlar
Mezarları saklayan dipsiz kuyularında
Diğer yanda
Sarı sütunlar yücelmekte gitgide nakış nakış

Meydanda
Depremlerin kesilmemiş uğultulu yankıları
Savaşlar kızıl kanlı
Gizem dolu siluetlerin iniltileri
Canhıraş yakarışlar
Tanrı şaşkın
Kul sığınmış dehşetle büyülü duvarların yıkık oyuklarına
Altın taçlı krallar yerde toprak bekliyor
Zemine
Taş üstüne taş konuyor
Örtülüyor

Yılların süzgecinden akıp geçtikçe zaman
Sonsuzluğa uzanan yaz kış ve baharlarla
Sararmış mı sarı mı
Buhranlarla yoğrulmuş
Bu Orta Çağ kentinin
Gizine
Giz katanlar
Duvarlar
Taş
Duvarlar

Not: Muhtemelen daha eski bir Bizans kilisesi üzerine inşa edilmiş olan Lefkoşa'daki Ayasofya Katedrali'nin bulunduğu yerde Bizans kalıntıları; ayrıca, kral ve soylu mezarları olduğuna dair kanıtlar vardır. Katedral inşa edilirken süslemelere, freskler, heykeller ve mermer perdelerle başlandı. Ayasofya, Lüzinyan krallarının taç giyme törenlerine, Tapınak Şövalyeleri duruşmalarına, Ortodoks rahiplerin burada hapsedilmesine, isyanlara, Ceneviz baskınlarına ve Memlüklüler'in adaya ayak basmasına şahitlik yaptı. Depremlerde hasar gördü, hatta Kral Hugh III'ün, kraliyet elbisesi ve altın kalıntılar içindeki cesedi ortaya çıktı. Venedikliler tarafından tamir edildi; Osmanlı kuşatmasında sığınak görevi yaptı. Fetih sonrası camiye dönüştürüldü; 1954 yılında "Selimiye" adını aldı.