Zaman akarken damarlardan,
Bir rüzgar esmeyi bırakır aniden
Benim adım nisyan
Sessizlik de utanır kendi halimden.
Akarken zaman damarlardan,
Zamanın gecenin kollarında uyuduğu bir gece
Boğazıma attım elimi
Boğazımı sıkmak için
Söküp atılamayacak bir ur
Kapladı avuçlarımın içini
Göğün menfa edildiği yerden sarkıyor kimsesiz çocukların mezarları
Gece saklıyor, gizliyor oradaki hüzün dolu salıncakları
Ah o hiç salıncağa binememiş çocukların,
Bir ustura kadar keskindir şimdi o soğuk bakışları.
Ve bir ustura kadar keskindir şimdi gece
Ben seni karanlık bir gecede,
Sisler tepeye dağıldığında,
Güzel bir ay ışığı altında sevdim adam.
papatya yerine sigara kokan ellerini,
Saçlarıma hiç değmeyen parmaklarını sevdim.
'Nazım Hikmet'i sevin' derdi, henüz lisenin ilk yıllarındayken edebiyat dersime giren bayan karakter. Adını çıkaramıyorum şimdi ama aklımdan çıkalı çok oluyor. Nazım Hikmet'i sevemedim belki ama seni sevdim. Belki de seni Nazım Hikmet yaptım ve sana hayran kaldım.
Ah sevgilim!
Ben sana hayran kaldım.
'Neden öldün Nazım' diye bir şiirinde başlamış Pablo Neruda. Aynısını sana yazdım. Sana bir gül çelengi yaptım. Ruhuma sattım sonra senin ruhuna taktım.
Sevgilim.
Ah sevgilim!
Ha ölüm bana gelir
Ya ben ölüme giderim
Kapı çalar, açarım.
Ecel gelir.
Uçurumdan atlarsam sen tut beni.
Küfür etsen küfürlerinden öperdim seni.
Velhasıl kelam, bana tek laf ettiğini işitmedim.
Gizem KARACA
Tanrının günah yazmayacağını bilsem, içimde senin için öldürdüğüm cesetleri bir bir yakardım uçurumun ucunda. Ve uçuruma bir adım kala, hasretinden atlardım.
-Gizem KARACA
İzmaritlerim cesetleşiyor git gide. Aklıma üşüşüyorsun ve ben bir sigara daha yakıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!