Gittin, Ayıp Ettin Şiiri - Faruk Yiğit Araz

Faruk Yiğit Araz
35

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Gittin, Ayıp Ettin

Öyle sıradan bir gün de denk geleceğim sana aniden,
Aniden terk edip gittiğin gibi...
Bu kez ben;
Bakmaya doy(a) madığımdan, 
İçinde kaybolmaktan korktuğumu zannettiğim gözlerine bakacağım. 
Bu kez sen;  
Hoyratça, pervasızca gözlerimin içine baka baka kelimelerini savurup gittiğin o günü, 
Gidişinin ardından hıçkıra hıçkıra ağlarken ben,
Saçlarının "hadi sende" edasıyla salınışını hatırlayıp gözlerini kaçıracaksın benden.

O gururlu, ihtişamlı, kendinden emin olan koca KADIN'ın
Göğsünün arasına sıkışan vicdansızlığının belini büktüğünü göreceğim... 
Hiç dönmeyeceğini zanneden kadının,
Yaptıklarından pişmanlık duyduğunu "Yalvarırım beni kabul et" nidasıyla boynunu büktüğünü hissedeceğim.

Yoo... Hayır,
Bilindik bir son gerçekleşmeyecek bu defa... 
Ben sırtımı dönüp gitmeyeceğim. 
Seni de kendim gibi dipsiz kuyulara atıp, bir kervanın geçmesini,
Başka bir yüreğin ihtilal sebebi olmana müsaade etmeyeceğim.

Gittiğin ben isem, getirdiklerin ile değil,
Gittiğinle geleceksin... 

Yaşanmış onca yılın hatırı, tutulmayacağını bile bile verdiğimiz onca söz,
Duvağı açılmamış onca hayalin dul kalması,
Ağlaşmalarımız, gülüşlerimiz,
Sen gülerken benim:
"Ölürsem eğer şu gamzelerin var ya, beni oraya gömsünler" deyişim,
Senin:
"Allah senin yokluğunu varlığıma armağan etmesin" deyişin...
Bunlar gelecek aklıma sürekli...
Birde hiç ölmeyen sevdam... 
Sürekli dinç olan,
Acıtasyon kelimelerle kendini oyalayan yüreğim...

Ve ne üzecek beni biliyor musun?

Ne adam gibi gitmelerin,
Ne bir ömür kalmaların hakkını verememen...

Bu defa kurşun kelimeleri savuran, namlusunu gözlerime nişan alan katil dudaklarından tek bir kelime çıkamayacak...
Uzun uzun susacağız biraz,
Temmuz akşamlarında sustuğumuz gibi.
O zamanlar dilimiz değil de yüreğimiz gözlerimize gelir,
Biz susardık onlar anlaşırdı. 

Şimdiyse,
Sen susacak,
Ben senin susuşuna saygı gösterip vakur bir edayla,
Konuşmanı ve tek kelime söylemeni bekleyeceğim... 

Bir lahza; " Ben......... " diye söze atılacaksın,
" Sakın! Sakın adını kirleteyim deme!  
Sen ne bendeki senin, nede sendeki benim kıymetini bilmedin!  
Bilemezsin, Bilmeyeceksin! " diye sözünü keseceğim... 

Erdemli bir susmak değil de,
Kelimelerin israfından, konuşacak bir yüzünün olmadığından
Sûkuta sığınacaksın... 
Heyhat, o bile az gelecek sana...

Bense:
"Artık solmuş bir yaprak gibidir ömrüm,
Dalımda kalsam ne, düşsem ne... " diye mırıldanacak,
İman ettiğim gözlerine asi olacağım...

Bende kalan seni, sana bırakıp,
Sana emanet ettiğim, paramparça olan yüreğimi alıp,
Son sözleri fısıldayacağım kulaklarına 
Ve son defa hayatından, gözlerinden uzak olacağım...
Senin bende kaldığın gibi
Bu kez ben senin hayalinde,yüreğinde,kasvetli gecelerinde kalacağım...
Ömrünce unutamayacağın son söz olsun deyip,
"Gittin!
Bu Gûnah sana hiç yakışmadı,
Çok ayıp ettin... "diyeceğim...

Faruk Yiğit Araz
Kayıt Tarihi : 14.3.2017 05:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Faruk Yiğit Araz