Gençlik; ‘ateş zarar vermez’ sandırdı,
Kül girdi gözümü kavurdu gitti.
Kaya iken, toz-toprağa döndürdü,
Yel vurdu tozumu savurdu gitti.
Ne ağular içtim, zıkkımlar yedim;
Ne badireler atlattım, ölmedim,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
"Yel eser tozu kalır, su gider kumu kalır" derler....
Bizlerde bize kalanlarla hemhal oluruz, anlamlı ve güzel bir şiirdi canı gönülden kutlarım saygılar...
Sağ olun
Mine hanım
teşekkür ederim.
Selam ve
hürmetlerimle.
Hayat'a dair sesleniş,emek verilen bir çalışma,kutluyorum efendim,nicelerine saygıyla
Teşekkür ederim
Canan hanım,
sağ olun.
Selam ve
hürmetlerimle...
yüreğinize sağlık. güzel şiirdi. doyurucuydu
Teşekkürler
Yaşar bey,
selamlar...
DÖRT AYAKLI HECE
Eh yani, kolay olmasa gerek tabir edildiği üzere dört ayaklı hece şiiri yazmak.
Hem anlamlı, hem uyaklı, hem de belirli dizelerde (ilk dörtlükte usule uygun 2. ve 4. dizelerde, diğer dörtlüklerin son dizelerinin bu dizelerle) dört ayaklı uygun uyaklı yazmak.
Gerçekten emek gerektiren bir çalışma.
Ben sadece 2. dörtlüğün son dizesine birazcık takıldım desem.
“Yol burdu düzümü kıvırdı gitti” bu dizedeki “Yol burdu” yerine “sel yardı” deseydik ve dizeyi
“Sel yardı düzümü kıvırdı gitti” şeklinde düzenleseydik nasıl olurdu acaba?
İlhamınız ve kaleminiz daim olsun.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Sizin yazdığını gibi
elbette olurdu Hikmet hocam,
ben "yol burdu" yu tercih etmişim.
Eleştirinize çok teşekkür ediyor,
sizi saygılarımla selamlıyorum.
Gönülden kutlarım kaleminize yüreğinize sağlık
Mesut Özbek
Çok teşekkür ederim
Mesut Bayram bey,
saygı ve selamlar.
Duygu yüklü
şiirinizi beğeniyle okudum
Teşekkür ederim
Hüsametten bey,
memnun oldum,
selamlar
Nereden geliyor bu aşk. Yüreğinize sağlık
Anne sevgisindendir.
Teşekkürler
Ergin bey,
selamlar...
Tebrikler üstad güzel dizelerdi
Teşekkürler
Metin bey,
selamlar.
Harika Bir Çalışma..
Kutluyorum, şiirleşen duygu seli yürek sesinizi sevgili abim..
Nicelerine dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
Teşekkür ederim
Hüseyin bey,
sağ olasın kardeşim.
Selam, sevgi ve
muhabbetlerimle.
Yaşamın şiirsel sedası dört ayaklı , emekli, değerli şiirde anlamını, güzelliğini gönüllere seriyor.
Tebriklerim ve saygılarımla.
Teşekkür
ederim
Ayşe hanım,
selam ve
hürmetlerimle.
Bu şiir ile ilgili 46 tane yorum bulunmakta