Şu Eskilde sular çok derine gitti,
Çiçeklerden canavar otu bitti,
İssizlik Eskilin canına tak etti,
Pancar sevdası bitmedi gitti...
Per perişan çoluk çocuk,
Kaymakamlık verir gocuk,
Ayaklarda deriye benzer kavcuk,
Sefillik bitmedi gitti…
Murat’ın hamallık urbası,
Sanki Askerlik kaftası,
Ter döker Murat Kışın ortası,
Rezillik bitmedi gitti…
Zimmetli oldu bize Hanifi emmi ambarı,
Yağır tutmuş Silo’nun dalı,
Kimisine yaramaz Eskil,
Sersen de yoluna kırmızı halı.
Eskil düzelmedi gitti…
Hacı veli hacı Mahmut,
Çarşı parkında dökülür karadut,
İstersen takıl şehitlik anıtına,
Köylüm kadirin yanında gamıt…
Mırşınlı övünür boşuna,
Aklar düşmüş saçına,
Çıkış vermiş çalışanın kaçına,
Somut Allah’ım somut,
Eskil esnafına gülmedi gitti…
Eli boş ile dolmuş çarşı pasajı,
Yeni Memurlar gelmiş tasalı hacı,
Tayin ister kaçı, Durum ne kadar acı,
Memurlar Eskili sevmedi gitti…
Çölün meşhur kındırası,
Ayağımda Hasan Hüseyin kundurası,
Yok şu paşanın durası,
Çöllerden gelmedi gitti…
Halimiz pek yaman duman altı,
Burada kalmakla yedik biz bu haltı,
Sabahları margarinden kahvaltı,
Neyleyim ben böyle saltanatı,
Ömrüme Eskil, bir güzellik katmadı gitti.
Hasan Tosun 2Kayıt Tarihi : 25.10.2013 17:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)