Oysaki senin 'gidiyorum'larında başlıyordu benim infazım, ve benim çilem...
Ezik bir yüreğin çığlığıydı bu belkide, ama senli kurulan her cümlede
yine yeniden ve her daim yüreğime saplanan tahta saplı okun ucundan,
yine 'sen' zerkediliyordun...
Oysa,
Oysa ben, senin dozaşımından ölüyordum...
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta