Yürek isyanı bu.
Düşlerinde sızı var duyuyorum.
Her gün batımında içinin hüzün raylarından bir trenin geçişi ondan.
Valizinde bir yığın sancı
Gergefinde acının motifleri,
Ay batığı gözlerine iki ezgi gibi yerleşmiş hüzün.
Gülşenden çalınan göle saplanmış bir gülün kokusuyla
Her gün batımı çorak diyarlara göç ediyorsun.
Sahi,
Nereye aldın biletini?
Nereye gidiyorsun?
İnceden bir acıya yontuluyorken zaman
Eski bir öyküyü yeniden okur gibi
Gözlerin yol üstü istasyonlarına çivili.
Gecenin tütsülenmiş sancıları
Göğsünün çeperinde göçebe bir ağıt.
Kim bilir ne büyük harflerle başlamıştı aşkın ilk cümleleri.
Yürekli olacaktı
Gerçekten olacaktı o sevdanın türküsü.
Bozulmayacaktı,
Çözülmeyecekti gözlerinin büyüsü
Şimdi sözcükler yasaklı dizelerde mahkum.
Uyku firari
Gece firari
Sen firarisin o saatte.
Oysa
Gök kuşağından bir tutam pembe koparmak varken.
Boyamak varken dünyanın kararmış çehresini.
Ne diye,
Akşamdan kalma yalancı bir tebessüm ıslanır dudaklarında.
Gidersen,
Bir beyaz güvercin vurulup düşecek yere.
Uçurtmalardan kan akacak.
Bir yürek can verecek sessizce avucunda.
Gidersen,
Ağlayacak mendilci çocuk.
Yaş düşecek bir yanağa sensizliğin başucunda.
Gidersen,
Dayanamaz yokluğuna sessizliği gecenin.
Yollar yordamsızlaşır.
Sevda düşlerde susar.
Ve dilsizleşir şarkılar.
Gitme kal.
Gözbebeklerinin susuzluğunda.
Nice tomurcuklar çiçeğe duracak.
Nice umutların yeşerecek güneşin kırıntılarında.
Aldırma.
Ölümse ölüm
İnsanı celladı bir kere asar.
Unutmadığında unutulmaya mahkûmken insan,
Unuttuğunun unutulmayanı olduğunu
Bilmeden yaşar.
Kayıt Tarihi : 28.7.2009 21:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
