Kır kapıları, pencereleri, yık duvarları tek tek, her şeyi dağıt…
Oturup sızlan haline, çek katranı ciğerine, yak bin bir ağıt.
Kimi getirecek sonuçsuz çırpınışların, ölsen kahrından kime ne?
Neyin var kıymetsiz bir yürekten başka, neyin olacak geçse bin sene?
Sat sav bencillikler pazarında, hürriyetini, hayanı, haysiyetini.
Yazılmış olanı çekeceksin, değiştirsen de olmaz niyetini.
Tesadüfe yer yok kurgusu mükemmel olan şu dünyada, bil!
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman