Yine buğuz girdabına kapılmış
Hışım boranında sertçe sarsılmış
Hissi kılavuza dahi kulak kapamış
İtham için zar atmaktayız
Tehlikeli görünmeyen Bir piyonun
Belki vezir olabileceğini unutmuş
Birer birer boşvermişimiz
Uyurken bize sataşan haşereleri
Bu cendereden çıkmayı bekleyen
Ama elinden geleni ardında
Yüreğinden geçeni yadında unutan
İki yitik yolcuyuz seninle
İçimizdeki bu suskun cehennemi
Ha bire kabaran hasret bahirini
Yıllar yılı unutulumuş addedilen sahili
Kim bize hatırlatacak şimdi
Müebbetlik mahkûm misali kaşı çatık ayna
Bedeninden amansızca sıyrıldı mana
Vuruldu gökyüzüne bağışladığımız turna
Gayrı son satırları yazmak kaldı bana
Sükut eyledik o gece ikimiz de
Yüreğimizi Azrail'in kılıcı dağlarken
Ağzımızı bıçak açmadı heyhat
Evla idi ayırsaydı bizi memat
Umarsızca Hoşçakal dedik birbirimize
İhanet eyledik ikimiz de verdiğimiz Söze
O an son(suz) defa geldik göz göze
Bir çiğ damlası düşmüştü solumdaki Köze
Bu denli zor olmamalıydı "Kal " demek
Ya da bu kadar basit çiğnenmemeliydi emek
Koca koca fırtınalarda salına umut oldu Kürek
Amma bir damla yaşta boğuldu mağrur Yürek
Kayıt Tarihi : 16.5.2023 19:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mahsun Doğan](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/05/16/git-me-57.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!