Başladığında, nasıl davranacağını bilemez durumda,
Git Çamlıca'ya yüklene yüklene.
Ayaklarının altında eksiksiz İstanbul.
Elbette işitmez kimse sedanı, başkaldır,
Tasa etme, işitse de değer vermezler.
Fakirlik olmuş sana sınır,
Yaşıyorsun hala yüklene yüklene,
Ne miktarda yanlış varsa, nerde
Sana anı cümlesi.
Ellerin belinde yüklene yüklene haykır:
Ulan merhametsizin zürriyeti...
Issızlığın alfabeye uygun olmadı mı?
Kokuşmazdı tuzu, tamaşai eğlence bayramlarda ulaşır.
Etrafında elleri baltalı, sopalı, keserli, kürekli,
Üstü-başı meşin gocuklu, kalın paltolu,
Keçe çizmeli, yumuşak serpuşlu, atkılı,
Baştan aşağı karlara bulaşmış iri-yarı,
Kaba-saba insanlar olsun ve bu insanlar
Küreklerine, baltalarına, sopalarına, çomaklarına
Yüklene yüklene, kızarmış burunlarla, sulanmış nazarlarla,
Korkuya kapılan ağızlarla bir köşesi-kenarıyla ovanın,
Bir de kendileriyle ilgilensinler.
Kayıt Tarihi : 26.5.2022 21:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!