Git...!
Yüreğime karaları bağlatmaksa amacın, git.
Ardında bıraktığın mahşer yeri zamanları boşver.
Umursama ömrüm boyunca sana yanacağım dakikaları.
Madem bir asırlık çınarın yapraklarını hasat zamanı,
Takınma yüzüne o üzülüyormuş ama mecburmuş tavrını.
Dokunma daha fazla hazanıma
Bırak essin,gürlesin,yağsın,tozu dumana katsın hatta.
Gözbebeklerinde sunduğun sevgiyi,buzul ellerinle soğutma daha fazla.
Ellerimle nakış nakış işlediğim hayallerim ufuklarında yok oluyormuş,
Her gece dualarımda dilediğim mavi gizemin kaderimin karasın yem oluyormuş,
Sebepsiz gidişlerin umutlarımı da beraberinde götürüyormuş,
Dert etme...!
Dilediğince kıy özenle büyüttüğüm sevgi bahçesine.
Ve ellerin gözyaşlarına şemsiye tut,
Senin için usul usul kanarken bir köşede.
Zaten sayfalarımla dertleşen mürekkebimde bitmek üzere.
Git...!
Son nefesim bile sende kalmış,
Nasıl iflah olur bu yara söyle.
Elbet başka bir el deva olur derdime diye beklemek
N A F İ L E...
Hüznü bol köpüklü bir kahve ile kandırma vakti..
Can ÇalışkanKayıt Tarihi : 30.9.2015 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
düşüncesiz prens