Yorgun bir beden taşıytamaz olur onca ağırlığı
Yorgun bir ruh ölümüne savaşçı
Yokluğunda;
Yarım kalmıştı herşey
virgül koymuştum bir ara.
Gözlerin neden suskun
Dil neden geveze
Çok şey anlatmak istedim
Saat gecenin en geç vakitleri, bende sustum.
Uzaklardan sesler karıştı birbirine
Doğanın o muhteşem senfonisi
Dinle!
Sen! neden yakındın bana
Sesler senden çok uzaklarda..
Çiçeğin çiğ düşmüş kanadı ağlıyor
Kelebeğin gül sevişmesinde.
Zorlanıyorum artık
Uyumak istiyor bedenim
Git diyorum git başımdan
Ruhları kovuyorum..
Tebessümüm ruzgarın tokatında
İrkiliyor..
Ne kalem almak geliyor içimden
Ne de yağmurun ıslattığı bedenimle dans etmek
Çok sevdiğimi biliyorsun.
Ben ne bekliyordum ki
Gidişin elbette hüzün
Sakladığın bütün sırlar şimdi avuçlarımda
İhanet değilde ne idi?
Şimdi söyle bana
Onca ihaneti yükleyen bende ki seni
Öldürmelimiyim...
Çok yoruldum saklambaç oynamak istiyorum
Ya da körebe..
Çimen üzerine düşen bir çiğ tanesi olmalıyım
Belkide.
Bilmiyorum işte
Belkide sessizce
Yummalıyım gözlerimi...
Tutar mısın ellerimden
Sana hoşçakal diyebilmeli
Suskun düşen cümleler..
Görülmüştür!
Damgası vurdu şimdi yürek
Çok konuştum değil mi.
Seni seviyorum...
Diye bitmeli bu oyunun sonu
Kuralları unutma
''Bende'' demelisin
Hadi git şimdi....
07.06.2010
Dilek hokkaömeroğlu
Dilek HokkaömeroğluKayıt Tarihi : 7.6.2010 10:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gitmeler Hep Can Acıtır....

o zaman gitmeler için davetiyeyi vermemek gerekmez mi sevgilinin ellerine...
Hem de git/me derken...
Sayın Dilek Hokkaömeroğlu, yoğun duygu ve hüznün 'an' fotoğrafını çekip asmış panoya. Şiir gibi okunan ...
Kutluyorum çalışmanızı, kaleminizi, yüreğinizi..
Saygı ile .......
TÜM YORUMLAR (2)