Ne kadar sadık olabilirse ihanet
O kadar delikanlıdır pusular
Ve ancak oraya kadar koruyabilirsin
Mumyalanmış güzelliğini
Ya ondan sonrası
Ondan sonrası bir afet
Nuh'u çıldırtan tufandır
Sırtında sızlayan bıçak
Kamçılanan öfke, kuduran deniz
Ve aydınlığa son kozlarını oynayan gece
Ve ayrılık vaktidir
Ve söylenen o son hece
GİT(!)
Gidenlerden kaçı döndüyse geri
Cânân'a hasrettir bir o kadarı
Geride boynu bükük sevdalar kalır
Yıkık kentler, asi gülüşler
Analığı beddua eder taze gelinin
Oysa o rahminde büyütür hasreti
Bağrına basacağı
En mahrem yerlerini ona açacağı zamanı bekler
Ne zaman eli karnına gitse
Bir düştür dalar işte
Yavrucağını hayal eder
Analık dişleriyle
El değmemiş memelerine saldıracağı zamanı;
Bilmez ki gurbet sigarasız çekilmez
Bilmez ki hasret ak kağıtlara sarılıp yakılmaz...
Bu kadar mı acı verirdi ayrılık
Bu kadar mı kordu adama...
Kayıt Tarihi : 21.8.2007 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!