Bu sızı bu kemanda böyle giderse
Çizgiyi çoktan geçer gırnata cümbüş
Hele de en çok,
Işık kırılmaları mor ötesi yolcusunu hazırlayan bavul
Kızıl karışımı hüzün kırıntılarıyla uzun elvedalardan koparak
Bu çığlık böyle giderse,
İkindi akşam arası ufku saran uç noktalardan
Zamanın git gide daraldığı bilinmez avaraya koyulup düşerek
Tutamaz kendini süzüldüğü yerden damlacık
Yağan ince sis gibi dolu dizgin incesi
Yırtılan yerinden yazılı sırra kağıt
Eskiden mektup olduğunu en yalın hale uğrun öte hatırlatarak
Hüzünlü zamana şimdi olmayan insanlardan hane ve hikaye
Durmadan karşı binalarla bakışıp sızlayan kent yalnızlığının
Selamsız sabahsız heryerden uzak ve herkesten daha çok
Aralıkta duvarda koridorda merdivende fotoğraflarca siyahbeyaz
Dura gide susarak söyleşen,
... yıkık devran kelimeleri
Ocak / 21
Kayıt Tarihi : 8.1.2021 14:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!