Giremedin Maden Ocağına

Giremedin Maden Ocağına


Yaklaşırken köye çan sesi zil sesi dolardı kulaklarına
Sarı öküzün eve gelip gelmediğinin derdine düşerdin
Sarsada içini dağlarda hayvan arama korkusu
Sımsıcak bir yuva beklediğinden seni aldırmazdın

Cebinde Maden parası tarlada mahsul ahırda mal melat
Umutla bakardın yarınlara gamsız tasasız
Bilirsin koşardı yardımına eş dost taş değse ayağına
Ocakta göçük olsa harmanda yığının kalsa

Nede çabuk değişti devran kısa bir zamanda
Otururdu akşamlara dek dede nine Ocak başında
Ne onlardan bir iz kaldı ne yaşadıkları zamandan
Maden parası gelirdi dedeme her ay ocaktaki oğuldan

Bir bir erirken maden ocaklarında ki işçilerin sayısı
Önünde sürükledi Zonguldağın garip gurabasını
Tarla silindi harman bitti kömür yer altında bekledi
Emeğin Başkenti karaelmas rüyası böylece bitti

Bir tufandı sanki yaşananlar görünmez duyulmaz
Sinsi sinsi çekti seni beni köyünden kasabasından
Çekip aldılar önce cebinizdeki kara elmas iş kağıtlarını
Sonrası çorap söküğü gibiydi sıra hiç şaşırtmadı

Uğranamaz oldu önce Kuyubaşlarına,tertip bitti
Kesildi köylerde değirmen uğultusu,kesek kokusu
Cıvıl cıvıl koşuşturan mektep çocukları gitti
Giremeyince maden ocağına buralarda her şey bitti

Muharrem Akman
27/04/2019 Zonguldak

Muharrem Akman
Kayıt Tarihi : 7.5.2019 03:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muharrem Akman