Bir sonsuz ruh eşidir yalnızlığım
Usulca kayarım karanlığına
Dalgaların homurtusuna aldırmadan
Islanır gözlerim bir an
Ve tutulur bir yerlerde tutkularım
Gelip gecen zamana
Maziden arta kalanlarım
Santim santim duvar olur
Sonra masivadan süzülür ellerim
Kimsesizliğim sevinir birden
İnanırım tüm yalanlarıma
Avunur sol yanım
Ve bir masum çocuk gülüşü kalır içimde
İçmeden sarhoş
Vurulmadan kanayan
Yaşamadan yorgun
Öyle bir adamım işte.
Sancısını çekerim şiirlerin
Kursağımda kelimeler
Her bahar bir yuva kurar ellerimde.
Usuldan rüzgar esse
Ve üşüse sensizliğim
Amansız bir sıtma gibi
Çaresiz hummalar da
Tabibsiz dertler de kaybetsem kendimi
Muamma bir ölüm olsa gidişim
Ve kimsesiz gömseler
Gün doğmasa
O beklenen yağmurlar hiç olmasa
Solgun kalsa duvarlarım
Ve yıkık bahçe duvarım
Gecemiz sessiz
Semamız yıldızsız olsa
Şehla bir bakışın
Ay gibi damlamasa içime
Ve vuslat uğramasa bana
Bayramlar yaşanmadan
Kopsa takvimlerim
Ve sen!
hiç olmasan
Yıkmasam surlarını
Dolamasam saclarını
Kör düğümlerde tutulsam
Ve bir korkak olup
Çıkmasam karşına.
Tanımasam ismini
Tanışmasam ömrünle
Tanıdık biri kalsam sana
Ve sokulmasam kıyılarına.
Ve bu şiir hiç bitmese
Okumasam gerisin geri kendimi...
Kayıt Tarihi : 31.10.2018 03:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dedin ya hani, 'benim kendime has bir dünyam vardı ve sen zorla yıktın duvarlarımı, istila ettin tüm kalelerimi. öyle sessizce teslim oldum sana.' keşke dağılsaydı ordularım kopsaydı sana dil döken seni kandıran dilim de yaşanmasaydı onca şey. ve girdap gün be gün almasaydı beni içine.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!