Camda çıkan güzel yangın
kağıda indi. Mevsim kızıl
bir tilki, sürtüyor tüylerini
bahçeye dalgınlıkla.
Ah esrarlı ışık oyunları ikindinin!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Tebrikler...
MERDİVEN
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Ahmet HAŞİM
Bu şiirin ikizidir bence. Şiir yazılmamış, yağlıboya tablolar yapılmış. Bir resim galerisini gezdim. Konu: Sonbahar... Vakit: İkindi... Renk: Kızıl... Yer yer tükenmişlik, yer yer yara... Nostalji, dibine kadar! Maziye şöyle bir göz atmak... Eski defterleri karıştırmak... Biten evlilik... Gelen delilik... Belik belik saçlardan alınan hınç... Ağıt ağıt bir kadın... Adı: Anne!
Çocukluk günlerinde cıvıltılar ararken rastlanan acılar, kıvrandıran sancılar...
Kısaca bugünden düne, dünden bugüne kızıl kızıl gidiş gelişler...
Tek kelimeyle: Hayat!
Tebrikler... Teşekkürler...
Not: Bu kadarcık olamaz şiirin hissettirdikleri. Çünkü bu şiir, şiir değil, bir romanın özeti!
Değerli şairim güzel şiirinizi beğenerek okudum tebrik ederim.
Sağlıcakla kal
Hoşça kal
Şiirle kal
Güne muhteşem bir şiir ile başladık. Yüreğinize sağlık efendim. Ömrünüz efsun olsun.
‘’Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem, yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar.’’ der Borges, kült şiiri Anlar’da.
Girdap şiiri de çocukluğa kazınmış anları resmediyor.
Çoğumuzun aklında vardır ya hani yakalanmış,hayattan çalınmış an parçalarının birer saliselik çakıp geçen görüntüleri,sekanslar içinden kopup gelen vur kaçları…
Sakin,yalın bir dilin altına gizlenmiş köklü bir acı belli ki…
Saçlarını kucağına kesen anne,ağlayan anne…
Örtüklüğü abartmayan,klişeleştirmeyen bir tavır şiirdeki..
En çok da bunu sevdim.
Şairin sayfasında onu tanıtan bir yazısı var Hüseyin Günal’ın.Çok önemli bir tespiti var şiir üstüne; ‘’(Şiirde) Aslolan Verlaine’in dediği gibi ritmdir, şarkıdır ‘’
Zaman zaman vurgulamaya çalıştığım bir husustur benim de kendimce.
İçinde gizli bir şarkısı,yükselip alçalan bir ezgisi olan şiirler yakalayıverir okuyanı kalpten. Ve içinde kendine mahsus bir iklim,bir atmosfer yaratabilen şiirler,kuşkusuz…
Bazen başarırız bunu biz kalem emekçileri,bazen de fena çuvallarız ! Olsun ! Netice de yolunda ölürüz !..
Girdabına gönüllü çekildiğimiz bir şiir olmuş.
Keyif verdi.Hüzün verdi.
Şairine saygımla.
son derece derin ve ilgi çekici bir çalışma.
İlginç!....değişik...değişiklik yazımda değil yalnız, ..
anlatımda da.. Güzel Sanatlar Faklültesi'n,i bitirmiş
bir sanatçının resmi farklı olmalıydı kuşkusuz..Yedi
ışıktan oluşan renklerin ,gönül tuvalinden şiir tu-
valine yansıması farklı olmalıydı elbet....Vural
Bahadır Bayrıl'ın başarılı çalışmalarının devamını
dilerim..07.12.2020
Şiir güzel bir imge ile başlıyor. Şairlerin şiirlerinde yeni arayışlara girmeleri bilindik bir durumdur. Bayril'in okuduğum başka şiirlerinde de cümle kurar gibi mensur eserler verdiğini görüyorum. Tebrik ediyorum.
çekilen kederi yeniden çekmeye cam gerekti
canın kuyusuna dalmasına an gerekti
i k i n d i l e r i demirletecek i k i n d i' l e r i
kağıttan gemiler gerekti
..
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta