GİDİYORUM
Nasıl geçmiş bunca yıl!
Bunca aşk, bunca kavga.
Herşeye rağmen dönüp ardıma,
Geçen zamana tebessüm ediyorum.
Bir garipliğin girdabındayım,
Kısır imkanlarımın
Dişi düşleriyle geldiğim bu şehirde
En doğurgan çağımın
Son sancılarıdır çektiğim
Gidiyorum
Yüzü hep aynı soğuk bu kentin
Kargalarda yine aynı şamata
Lalapaşa’da kulaç atar gibi
Ayakkabılara fırça çekiyor boyacılar
Dilenciler duyguyu nakite çeviriyor
Biliyorum umrunda değil kimsenin
“kal” desinler diye mi ne! bilmiyorum
Herkese gittiğimi söylüyorum
Gidiyorum
Gitmek kurt gibi kemiriyor ruhumu
Kalmama ihtimal vermiyorum.
İstemiyorum, belki de istiyorum.
Efendisine alışmış bir kölenin
azatlığının acemi adımlarıyla
Gidiyorum.
İşte son defa ayrıldığımız yerdeyim
Şimdi yalnız bakıyorum,
Bir zamanlar
Bileşik gölgemizin düştüğü sulara.
En sevdiğin şarkıları söylüyorum,
Vefasız olmadığımı söylüyorum,
umursamaz olmadığımı
Senin yerine çiçeklere,
Senin yerine kuşlara
elveda diyorum
Koyu gözlerinde yoğunlaşıp
Kirpiklerinden inen damlalar gibi
Yüreğim paramparça
Gidiyorum.
Oysa ne çok şeyim vardı söylenecek.
İçim daha ilk günkü gibi dolu,
Kalbim her zamankinden buruk.
Usul usul anlatırken,
Şehrin gürültüsünde kaybolup
Yitip giden bir ses gibi
Gidiyorum.
Lanet olsun Eylüle
Bak ayrılıyoruz her birimiz,
Gönülsüz yaprak gibi dalımızdan
Eşimizden, dostumuzdan, sevdalımızdan
Lanet olsun Eylül’e
Gidiyorum…
Kayıt Tarihi : 22.1.2006 18:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!