Bugün şafak sökmeden, sensizliğin eşiyle
Son bir defa kapına bakarak gidiyorum
Bana layık gördüğün hasretin ateşiyle
Bütün resimlerini yakarak gidiyorum
Sana ne son halimden, eski veya yepyeni
Mademki bu dünya da yok diye saydın beni
Al başına çal diye, yüreğimde ki seni
Eşiğinin dibine çakarak gidiyorum
Kabuk bağlamasa da, bende açtığın yara
Kapanmasın diyerek aramızda ki ara
Geri bile bakmadan, o uzak diyarlara
Azgın sular misali akarak gidiyorum
Ha serseri ha deli, ha divane ha şaşkın
Umurumda değildir oluşu bile taşkın
Veda dahi etmeden, içimde ki bu aşkın
Zırzasına kancayı takarak gidiyorum
Gözlerinin ucuyla aklının dolaştığı
Küçük büyük fark etmez elinin ulaştığı
Yastık yorgan bağ bahçe, kokunun bulaştığı
Ne var ne yok hepsini yıkarak gidiyorum
Sanma ki bundan böyle benim için tabusun
Ne efkârla ne hırsla demeden osun busun
Evin, odan, sokağın; düşün, rüyan, kâbusun
Senin olan her yerden çıkarak gidiyorum
Kayıt Tarihi : 14.12.2016 11:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
........
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!