Sana yazıp yazıp sakladığım, ne göndermeye cesaret edebildiğim ne de cevap alacağıma emin olduğum mektupların arasından yazıyorum.
Sana anlatamadığımı ve senin anlamadığını, ne olursa olsun anlamayacağını bildiğim hisler arasında gömülü kaldım. Sen sevmeyi bilmiyorsun
Anladım ve durmadan bunu yazıp ağladım..
Kalemi ağlattım
Kardeşim kalemlerimi sakladı,
Annem jilet ve bıçakları…
Boş boş baktığımı söylüyorlar duvara
Belki bu duvar da, seviyordur beni olamaz mı?
O da öyle hiçbir şey yapmadan bakıyor işte bana
Evimin bir parçası değil mi o da?
Hem gitmiyor, kıpırdamıyor bir yere…seviyor işte beni o da…
Sen de böyle değil miydin
Oracıkta durup sevdiğini söylerdin durmadan
Hiçbir şey yapmaz, kılını kıpırdatmaz
Olduğum yerde zamanla eriyip gitmemi beklerdin
Sana yazıp yazıp siliyorum
Sövüp sövüp tövbe ediyorum
Bağırıp bağırıp susuyorum
Seni parçalarına ayırmak istediğim zamanlar
Kendi etimden bir parça koparıyorum
Senden öyle bir gittim ki gidiş o gidiş
Bak bu senin ömründe görüp görebileceğin en sonsuz bitiş
Sevmekte yorulurmuş, kalmadı bak sabrımda sıkılacak diş
Sadece bunun için bile, seni affetmemi bekleme
Bu benim kalbime yaptığım en akıllıca azlediş
Olur da özler ve bana gelmek istersin
Benim seni nasıl güzel sevdiğimi biliyorsun
Bir sabah olur da bu sevişi özlersin
Önüne gelen ilk umuda sarıl
Medet umma, sanma, adımı dahi anma…
Sen benim artık mezarımın başına bile gelemezsin.
Burçin Çelik
Burçin ÇelikKayıt Tarihi : 6.3.2024 22:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!