sarı bir ormanda ikiye ayrıldı yolum,
ikisinden birden gidemediğim ve yoldaki
tek yolcu olduğum için üzgün, uzun uzun
baktım görene kadar birinci yolun
otlar çalılar arasında kıvrıldığı yeri;
sonra öbürüne gittim, o kadar iyiydi o da,
ve belki çimenlik olduğu, aşınmak istediğinden
gidilmeye daha çok hakkı vardı; oysa
ordan gelip geçenler iki yolu da
eş ölçüde aşındırmıştı hemen hemen,
ve o sabah ikisi de uzanıyordu birbiri gibi
hiçbir adımın karartmadığı yapraklar içinde,
ah, başka bir güne sakladım yolların ilkini!
ama bilerek her yolun yeni bir yol getirdiğini,
merak ettim geri gelecek miyim diye.
iç geçirerek anlatacağım bunu ben,
nice yaşlar nice çağlar sonra bir yerde:
bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben –
ben gittim daha az geçilmişinden,
ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.
Çeviri: Selahattin Özpalabıyıklar
Robert FrostKayıt Tarihi : 14.12.2012 02:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sadece bu yönüyle dil ve tercüme imkanı olmayanlara bir katkı sağlayabiliyor bu tür çeviriler
keşke kendi dilini bilsek ve öyle okusak diyorum ama sanki türkçe ile yazılan şiirleri çok anlayabiliyor muyuz sorusu geliyor aklıma
Şiir esasında bir hisse kapabilme işi...hissemize ne düşerse..
az kişi tarafında gidilen yolu denemek isterim demiş şair ...ehh bu kâfi diyelim hisse olarak bize de
:)
saygılarımla
sanırım şair bunu anlatmak istemiş...anlatmış mı, anlatmış bence...en azından ben anlamış bulunuyorum;bu da iyi..iyi olmayan bir şey var ama..bu şiir,şiir değil,düzyazı...varsa tersini savunan,buyursun efendim...
şu dizeleri sevdim ama:
'başka bir güne sakladım yolların ilkini!'
ve:
'her yolun yeni bir yol getirdiğini,'
herkese saygılarımla...
Tabi tercümede kaybediyor şiir...
TÜM YORUMLAR (17)