Gidersen Yıkılır Bu Kent Şiiri - Yorumlar

'Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde '



Nedir o zaman şiir?
Manasına vatandaşın çok da vakıf olmadığı tılsımlı Arapça sözcüklerin büyüsüyle hayallerimizi zenginleştirmek mi; yoksa hayat üstüne milyon defa yapıldığı gibi deruni aforizmalar sallamak mı? Olmadı, kimi dinibütün vatandaşların:'Dinî olsun da çamurdan olsun.' mantığıyla kuşların çiftleşmesindeki ilahi kudrete işaret edip:
'Bakın ve görün ey kâfirler bu kuşlar nasıl bir ilahi emirle biraraya gelip birbirlerine fos yapıyorlar,imana gelin bre zındıklar! 'türünden filozofik söylemleri hece iskeletiyle şiir diye yutturmak mı?
Değil a dostlar değil.
'Şiir musukidir.' der Yahya Kemal.Ne kadar keskin,ne kadar yalın bir doğru.Derdiniz felsefeyse onu ekşimiş düzyazının sonsuz olanaklarıyla daha güzel anlatabilirisniz.Derdiniz dinse,ki burada garip bir ironi var:Kur'an-ı Kerim'in ve ezanın Türkçesine pek yüz vermeyen zevat elbetteki lafzın imkanlarından sonuna kadar faydalanmanın haklılığı içindeyken,mesele ucundan accık sosyalist bir şiire gelince,hemen aslan kesilip:'Efendi anladık, ses armoni tamam da hani burada mana? 'yollu bir sitayişle kendilerinini inkar ediyorlar.
Evet Ahmet Telli büyük şair,büyük müzisyen.Çalgı çengi anlamında değil tabii; şiire kattığı o sesler sizi de alıp götürmüyor mu yetmişli yılların bıçak sırtı günlerinin heyecanına?
Belki de bu memleketteki insanlar gerçekten iki farklı hayat yaşıyor.Bizim bir bağlama tınısından aldığımız melali onlar hiç duyumsamıyor; hatta biraz da aşağılayarak bakıyorlar.'Bizim hırsızımız iyidir, zinhar kimselerin ocağına incir dikmez denizfenerimiz,katillerimiz cici çocuklardır; gerçi iki üç yüz adamı domuz bağıyla halledip evin altına gömmüşlerdir; ama sorun ki neden:Bunlar yeterince dindar değillerdi,laiklerle selamlaşıyordu kafirler.
Şiirimizde Allah geçmeli,yiyeceklerimiz helal gıda,otobüslerimiz haremlik selamlık olmalı,gerçi yedi yıldızlı otellerde semiriyor bizim uşak; ama sorun ki neden:Bu davaya iyi hizmet etmek için.

Bunların dışındaki meseleler bizi ilgilendirmez.Aşkmış,ne aşkı bre zındık bir tek aşk var Allah aşkı,hatunla yapılana cim'a denir.' türünden değerlendirmeler işte bildiğiniz şeyler...

Evet Ahmet Telli büyük şair,usta şair.Şiirdeki en küçük bir sesi bile hesaplayıp yazan şair.O göndermelerin bir kısım arkadaşlarda binlerce görüntü çağrışımı yapmaması gayet doğal; çünkü onlar hiçbir zaman bir kentte sürgün yaşamadılar.Peşlerinde polisler,askerler,Hızır Paşalar olmadı.Çünkü onlar 'Öz yurdunda garipsin.'ayaklarıyla yüz yıldır mağduru oynadı,işin garibi vatandaşa da bunu bir güzel yutturdular.

Mesele budur muhterem şiir dostları.
Yoksa şiirin nesi var?
Şiir gibi şiir.
Buz gibi şiir.
Doya doya içmeli bu kaynaktan.
Şiirle kalınız efendim,sürç-i lisan ettikse affola.

gidersen kar yağar avuçlarıma
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
kutluyorum..sevgiyle..

kutlarım kalemi. gitmek zamanıysa çok çare isterse yansın bu şehir.............

' yıkılır' denilen kent benim; oldum olası üşür gözlerim..

Herbir şehirden her Allah'ın günü bir sürü fani bu dar-ı imtihandan alem-i bekaya irtihal ediyor da o şehirler yine yıkılmıyor şair efendi! Senin sevgilinin özelliği ne ki, Mevla onun firakı yüzünden böyle külli bir yıkımı onca insana reva görsün? Halbuki; Ayet-i Kerime de;' VEMA BEKET ALEYHİMÜSSEMA VEL ARZ...!'-( SEMAVAT VE ARZ ONLARIN ÖLÜMLERİYLE MAHZUN OLUP AĞLAMADI!) buyruluyor! Ve yine Hazreti peygamber(sav)in oğlu İbrahim(as)in vefat ettiği gün ay tutulması olmuş ve bir kısım insanlar o tutulma ile çocuğun vefatı arasında bağ kurmak istemişler fakat bu iddiaları reddeden Resulullah(sav) 'Ay ve Güneş hiç bir faninin vefatıyla tutulmazlar!' buyurmuştur! Sizin gönül verdiğiniz fani o mübarek zattan daha mı mübarek ki, şehir yıkılsın?
Sizin bu şehir yıkma olayınız, olsa olsa, Nasreddin Hocanın;'Kıyamet ne zaman kopacak hocam' diyenlere verdiği cevap manasında bir nüktedir herhalde? Ne demişti merhum hocamız;' Hanım ölünce küçük kıyamet, ben ölünce de büyük kıyamet kopacak!'
Siz yine de onca murat alamamış masuma acıyın ve yeni kıyametlere imza atmayın lütfen!
Herkese hayırlı çalışmalar!

Efendim bu mereti açar açmaz arsız birileri geliyor karşınıza diyorki bir gecede 16 kişiyle beraber olmuş ta çok mu meşhur olmuş çok mu medeni olmuş çok mu çağdaş olmuş orasını bilimiyorum.Tövbe tövbe sabah sabah :( Sizin başka işiniz mi yok yaaaaaaaaaahu.

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

1.Satır gidersen bu şehir başıma yıkılır sanki,hiçbir güzelliği gözüm görmez,mutluluğum kuşlar gibi uçar gider. (güzel)

2. satır.,Bir nehir gibi kururum susuz nehire dönerim (Güzel)yüzünün deltasında (İşte buradası şiiri berbat etmiş.bana göre.

Eh benden bu kadar fazla zamanım yok.Sabah-ı şerifleriniz hayrolsun.(Kimseyi kızdırmadım üzmedim inşaallah.:))

karşılıksız çekler gibi harc-ı alem iddialar savuran tuhaf bir yarı-kentli arabesk..

içindeki sosyalist romantizmin dozu abartılı..eylemci yanlarına göndermeler yaptığı kitlenin böyle bir duygulanımı olacağı kanısında değilim ayrıca..

bu adamları şair yazdıklarını da şiir belleyip eline kalem alma cüreti gösteren her türk ortalama bir kaç adet bu şiirden yazabilir sanırım..

@..

Sayın Sinyali çok yaşayın emi ..!

Beni uzun uzun yazmaktan kurtardığınız için..

Ne yaparsınız ,yumuşak yüreklerini hayali yeşilçam aşklarıyla kutsamış insanlara ne güzel hitab etmiş şair...nolamaz Nalan gitmeeeeeeeee......)))

Tipik bir Attila ilhanvari bulvar şiiri..modern arabesk....gidersen kıyamet olur..toz duman olur.... kaos olur...kozmos filan ikiye bölünür...N'olur Nalan gitme....

Türünün standartlarına uygun ve türdeşlerinin ortalama level'ini yakalamış ,hıçkırıklar eşlinde okunası bir şiir...