Susadım karanlıkta çöl kuraklığında,
Yalnızlık kadar elem olan her şeyden uzak kalmanın boşluğunda savrulan birkaç perili köşk alıntısı halim vardı benim.
Yoksunluk hiç bu kadar zat-ı şahane değildi,
Ben bütün avuntularımı sonu belli olan bir filmin karesine emanet bırakıp,
Şehrin yoksul mahallelerinde kapı önlerindeki sohbetlerde yitirmiştim kalıntılarımı.
Bırak, kendini açlığa susamanın verdiği hezeyana,
Çünkü yeniden hikâyeler yazıyorum kendime bir türlü başlamayan,
Tedarik ettiğim tüm nasihatler, defterimin ucu yırtık son sayfasında...
Ve dahil kime dair kaybedildiysem, içlerinde epeyce silintiler vardı
Yaşamak da ölümün tarihçesini yansıtıyordu,
Yansıma, şehrimde ayrı bir dolunay sunuyordu gökyüzüne...
Susadım;
Aşka dair gitmekten daha çok duyduğum kelimelerimi sıraladım öteki kayıplarımda...
Ötekileşmek;
Ah!
Öteki kalabilmek meziyetimdi bir zamanlar,
Öteki aşkı beklemem ben,
Çünkü sevinç ve üzüntülerim burada,
Vitamini kabuğunda...
9 KASIM 2015
ANKARA
Kayıt Tarihi : 9.11.2015 00:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Engin Yılmaz 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/11/09/giderken-2-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!