İşte gidiyorsun,
ben durakta bekleyen öğrenci acizi
elinde defter kalem illeti
gökyüzünde kanat sesleri
yüreğimde hafif bir kan lekesi
gidiyorsun.
Attım kalemi
gökyüzü mavi
gözlerin yeşile çalan zeytuni.
Sepya renginde bir zemine
yazdım bu gri rengi
bir bayram sabahı
Gidiyorsun
gitmek istercesine gidiyorsun
attığın adımlar sahici.
Dal kırılıyor, yol bölünüyor
saçların aklaşıyor
ömür geçiyor.
Bir trene binip gidiyorsun
tren seni bir yerden bir bilinmeyenli
denkleme götürüyor
ah hayret!
Uzun uzadıya yollara gömüyorsun
kendini, neslini, yaşama sevincini.
bisiklet iki teker üstünde duruyor.
ah mucize!
bir çocuk "aşk" diyor
kıtlık dönemi başlıyor beyninin
aynı evrede.
Anlamıyorsun işte
elim kolum deli gömleği
duydum ki
gidiyorsun.
Anlıyorum yol sürüyor
ah tekerlek!
dönüyor dünya
kendini geceye seren ay aydınlatıyor bizi
ham meçlere meylediyorum şimdi
kın'a sığ sularda bakıyorum
serap görüyorum bazen
atlara, atlar, atlar
gidiyorsun.
Kadın hakkını veriyor adının
ah laksızlaşıp
seviyorum diyor
soluk alışverişi başlıyor
esra yapar gibi yoruluyor bedenin
yoğun bir kış soğuğunda içime işliyor yokluğun
korkunun verdiği hezimete mağlup olup
gidiyorsun.
gidiyorsun.
gidiyor.
Kayıt Tarihi : 6.5.2015 13:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!