Ekimi içine sindiremeyen
Bir güneş yakıyor yolları
Bir yangından kaçar gibi geldiğim bu şehirde
Büyük şehirlerin
Gönülsüz kaçağıyım ben
Ardımda bana sarsıntısını bırakan
Yedi tepeli İstanbul toprağının
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
''Giden de benim
Kalan da bu şehirde
Çünkü benden başka ağlayan olmayacak
Bir gece vakti gidişime...
Tebrikler..
ne hüznümü paylaşacak bir yakınım kaldı
ne günahımı yakaracak bir tanrım
ben bu kimsesizliğimi alıp kimlere gideyim
bütün dinlerden kovuldum
elifi solmuş bir gül şimdi
düşlerimi yasladığım sahiller
karanlık yüzlü adamlar külhan sokaklarında
bilirim hiç bir kıyıya çıkamam artık
martılar da öldü
ah İstanbul, beni inciten şehir
sevdiğim kız da yok artık
yakam da taşıdığım karanfilde
ben bu yanlızlığımı alıp nerelere gideyim söyle
Bu güzel şiirinizi Ah İstanbul başlıklı şiirimde alıntıladığım dizelerle selamlıyorum...
Nuri CAN
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta