Ekimi içine sindiremeyen
Bir güneş yakıyor yolları
Bir yangından kaçar gibi geldiğim bu şehirde
Büyük şehirlerin
Gönülsüz kaçağıyım ben
Ardımda bana sarsıntısını bırakan
Yedi tepeli İstanbul toprağının
Gönülsüz sürgünüyüm
Eksik uykuların
Tedirgin bekleyişlerin
Toprağında gözyaşı kurumamış
Mezarlar arasından geliyorum,
Dümdüz uzanırken
Güneşin kırmızı gözlerine
Teslim bir şehir
İçimde gitgide çoğalan bir gurbettir artık
Yedi tepeli İstanbul
Ve ilk defa gördüğüm
Hasretlerin bitip başladığı yerdeki
O daracık pencerelerden öğreniyorum aşık olmayı
Buymuş meğer diyorum kendime
Yabancı olmak bütün kentlere
Hatta kendine bile kimi zaman
Adına ne gurbet diyebiliyorum
Ne de sıla,
Anladım ki
Büyümek
Bir şehirde
Yalnız kalıp
Gözyaşı dökmekmiş
Kimseler görmeden
Gidenler ve kalanlar
Arasında tek perdeli bir oyunmuş
Artık bu yaşanılan
Ve ağlarmış
Oyuncuları
Buğulu bir otobüs camının ardında...
Gidende benim
Kalanda bu şehirde
Çünkü benden başka ağlayan olmayacak
Bir gece vakti gidişime...
11 Mayıs 2003
22:04
Kayıt Tarihi : 5.7.2003 23:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kalan da bu şehirde
Çünkü benden başka ağlayan olmayacak
Bir gece vakti gidişime...
Tebrikler..
ne günahımı yakaracak bir tanrım
ben bu kimsesizliğimi alıp kimlere gideyim
bütün dinlerden kovuldum
elifi solmuş bir gül şimdi
düşlerimi yasladığım sahiller
karanlık yüzlü adamlar külhan sokaklarında
bilirim hiç bir kıyıya çıkamam artık
martılar da öldü
ah İstanbul, beni inciten şehir
sevdiğim kız da yok artık
yakam da taşıdığım karanfilde
ben bu yanlızlığımı alıp nerelere gideyim söyle
Bu güzel şiirinizi Ah İstanbul başlıklı şiirimde alıntıladığım dizelerle selamlıyorum...
Nuri CAN
TÜM YORUMLAR (2)