Toprak kokusu yağmurdan sonra olurmuş
Güneş her gecenin sabahında doğarmış
Ve her tan attığında serin bir rüzgar esiyorsa
Ve ben her rüzgarda senin saçlarının kokusu ararken
Sen bir başkasına kokarken…..
Yalnız saclarını ona taratırken..
Sus......
Etme ey kaderin yalnız çocuğu
Aşkların,sevdaların terk edilmiş rıhtımı
Sus Allah, aşkına sus....
Yazma....
Derin sancılı bir doğum du bizimkisi
Gelirken öteden Rabbım huzurunda
Önceden verilenlerin miydi hediyesi
Yoksa...
Sonradan yapacaklarımızın cezası mıydı
Geldik öteden kalu beladan ana vatandan ahiret yurdundan
Fani yalan bir dünyaya
Aksak aksayarak peşinden çekerek hayatı
Eksik,sekerek, sürünerek
Yaşam kavgası
Adildir rab
İnsan yapmasa
Beni tanıyanlar geceleri sevdigimden bahs eder
Sönmez odamın hiç ışıgı gün agarıncaya kadar
Sonrası....
Derin bir uyku
Herkez güneşle sevişirken
Ben geceyi beklerim
Yalan aldatmasınlar sizleri
Ben kıskanç, kıskanan geceden nefret eden
Güne sevdalı olan
Kimse bilmez bu sevdayı
Aksak aksayan bir bacağın hikayesi dir
Beni mahkum eden geceye
Koşmak, ele ele hayatta
Yılmazın sevmeye engel acıları varmış
Bak sen yılmaz birde bana
Benim yürümeye, koşmaya ayakta durmaya,
Sevmeye, gülmeye, yaşamaya engel bir bacagım var
Senin sevmene engel acılarınmı?
Neydi acı,neydi
Aksak sallanan bir bedenin
Paramparca ruhu muydu
Yoksa....
Kaç sevgiyi ele gelin etmekmiydi
Dilimde bir kez olsun dillendirmediğim
Seni seviyorum sözcüklerini
Boşuna öğrettiler bize okullarda
Aslında çıkarılması gerekirdi
Alfabede tüm sevgi kelimelerini bir araya getiren kelimeler
Çünkü....
Siz ey yürüyenler
Bize birgünde yakıştırmadınız bu sevgileri
Aldınız, yürüyen halinizle bütün sevdiklerimizi
Alın hadi geceleride yetiyorsa gücünüz
Alın, alın,
Mesut çiftçi Bingöl 2002
Ülkemin dağlarına benzetirim seni
Bir mevsimdesin her an
Yeşil sarı..
Tozlu yollarla çevrili
Asfata özlem..
Gam yüklü hüzünlü..
Muhabbetin hamal yükü sırtımda
Dizlerim çöker taşımaz olur beni
Ben beni bulamazken
Kahır yükün çıktı karşıma
Her yanın keder
Her yanın firar
En korkunç halimdeyim
Yitirilmiştir tüm tılsımlarım
Kahve fincanım ve öyküm
En acı yazmalardayım
Sayfalarım dolmuş kabullenmeliyim
Herkes gide bilirdi bugün
Kesilmişti biletlerimiz aynı yolda
İki ayrı yolcuyduk
Tesadüf olmamalıydı
Ben sana sen başkasını
Bilmezdimki....
Bilinmezdi aynı günde iki beyaz
Yabancısı olmadım bu sesin
Alışa verdim kesik cizgili yollara
Gitmelere sürgündüm
Seyre dalmış hedef cizilmişti
Seyirdim bu yollarda
Haraketsizliğe yer yoktu beynimde
Seksenikidi geceydi zifirdi
Bir sabah geldiler..
Yeşildiler....
Silahlıydılar..
Bir sabahtı barışa geldiler..
Barış için geldiler....
Yırtık pantolonlu günler vardı
Ayaklarımızda kara lastikli
Sacları bozuk çocukları,Saçları
Üşümek vardı ayazda
Ve geçiyordu zaman
Karlı aksamların ayazlarında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!