Gökyüzü çırılçıplak
Soyunmuş bütün bulutları.
Çarşaf gibi bir mavi;
ortasında, sapsarı bir sıcak.
Sırıtıyor;
- Yaktım diyor.
- yaktım çıranızı.
Bahar toparlıyor bavullarını,
isteksiz,
hüzünlü,
ağlamaklı.
Ekinler boy verir yakında,
Ve karpuz kabuğu düşer suya.
Yaz meyveleri serilir tezgâhlara.
Ekşi erik, vişne, armut, kiraz, çağla.
kayısı, şeftali, üzüm, muz, zerdali.
Ne de güzel olur kırda;
Bir çatal kavundan,
bir çatal beyaz peynirden yemesi.
Artık üçüncüyü de siz koyuverin canım,
Ayıp olur şimdi bu şiire o nu eklemesi.
Şimdiden başladılar bile,
Gölgelere serilmeye insancıklar.
İp atlayan kız çocukları,
Top peşinde oğlancıklar.
Su kenarında durup,
Suya bırakırlar yorgunluklarını.
Hanımlar salata yapar,
Beyler tüttürürler mangallarını.
Anadolu motifli kilimlerle,
piti kare örtüler yayılır çimenlere.
Çaylar demlenir piknik tüplerde.
Sırtlar yaslanır ağaçların gövdelerine;
Dertler eritilir çay kaşıklarıyla,
ince belli cam bardaklarda.
Kuş seslerinin yanı sıra;
Tatlı bağrışmalar duyulur doğa da:
- çocuklar suya fazla yaklaşmayın!
- Baba şu ağaca salıncak kursana!
- Goool! Nasıl goldü ama!
Gökyüzü çırılçıplak,
Soyunmuş bütün bulutları.
Çarşaf gibi bir mavi;
ortasında, sapsarı bir sıcak.
Sırıtıyor;
- Yaktım diyor
- yaktım çıranızı.
Bahar toparlıyor bavullarını,
isteksiz,
hüzünlü,
ağlamaklı…
Kayıt Tarihi : 9.5.2009 01:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!