Soğuk bir kış gecesi,mor renkli gökyüzü ve soğuk bir oda,işte bunlar itti beni yazmaya...
Ama hiçbirşey duygularım kadar üşütmüyor beni,kalbim tekliyor.İğreti gülümseyişler saçıyorum etrafa.
Bir tablo gibi sanki asılı duvarımda yalnızlık,her sorumu yanıtsız bırakıyor bu duvarlar.Yazılar yazıyorum duvara,ama çoğu zaman içimde biriken sözcükleri.Biliyormusun onları sana benzetiyorum zaman zaman.Onlarında senin gibi söyleyecek hiçbişeyleri yok! Öylesine sessiz kuşatmışlar odanın etrafını,amaçlarını bilememeksizin! Tıpkı senin sevginin kalbimi kuşattığı gibi.
Anlam veremediğim bir sessizlik hep devam ediyor nedense?
Senin için yazdığım cümleleri birleştirsem eminim sana çoktan ulaşırdım.Ama sana ulaşmak için hiçbir çabam yok.Kar yağıyor yollarıma sana ulaşmayı düşündüğümde.Gittikçe imkansızlaşıyorsun!
Diğer yandan ne kadar uzaklaşmak istersem o kadar yağıyorsun düşüncelerime sağnak sağnak.Bunun için henüz bir formülüm yok.Duvarda kalmış bir kaç cümlesin şimdi.
Ama bir gün düşüncelerimden sıyıracağım seni gör bak! Sadece bir iz kalacak senden geriye...ismin! Şansım varsa belki onuda unuturum,kimbilir?
Elbet bir gün ısınır bu kalp,ama yapay sevgilerle olmayacak! Gerçek ve büyük aşkın sıcaklığıyla.Anladım ki yanlış yerlerde aranan sevgiler mutlu etmiyormuş insanı.O yüzdende çok şey ummuyorum kimseden.Kendimden bile.
Düşüncelerimi rahat bırak olurmu! Gitmeliyim.
İşte,içimde bir ses haykırıyor.Gidemediğin yollar seni bekliyor...
Eylül 2005
Mine DemirciogluKayıt Tarihi : 27.2.2010 14:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!