Ruhum hapis özgür bedenimde
Bedenim ruha tutsak
Hakimi sen olan bir mahkeme salonunda
Müebbet ruh parmaklık beden içinde
Ruh soğuk bir karanlığa hapis
Tablodaki denizin tabloya tutsaklığı misali.
Sizler benim içimdeki fırtınada savrulursunuz
Dağa taşa çarparak
Aklımın içinde kaybolur
Nefesimde boğulursunuz
Tanımı olan tek şey tanimsizlik benim için artık
Siz tanımı olanların tanımi yok bend ki kaybolmuşlarda
Vajina kokulu kadınlar
Masumiyetten uzak, kokusuz
Kalabalıklar içindeki küçük ama kadın
Küçük kadınlar
Bir fahişeye namus biçen namusluların namusu kadardır namusluların namusu
Ahlâk satılık eskici pazarında
Baskalarındaki tanımın oluşturur
Bendeki tanımsızlığını
Tanımsızlığın
Başkalarının seni tanımlamasına muhtaç
Var isen başka gözlerde
Yok olur benlerde
Vardın sen variligima şahit
Bana eş benden ayrı bana yakin
Göğsümdeki ağırlık
Boşluğun içinde ki benden ötürü
Kısa yollar uzun
En saf olanda gizli sen ve ondan uzak ben
Oturduk bir masanın eskimiş odununda
Geçmiş kokan gelecek olanı bekleyen
Masanın doğumu ağaç
Ağacın doğumu toprak kokusu
Toprağın hasreti yağmuru davet eden
Davete icabet eden yağmur
Yağmur aniden olmaz
gece bir anda gelmez
sabah adım adım gelir.
sevdiğin bir nefeste karşına gelemez
çok önceden sana doğru yola çıkmıştır.
sende farkinda olmadan onu bekliyorsundur
Yokum dersin.
Varlık katayim yokluğuna derim
Kaynboldum dersin.adres vereyim derim
Gücüm yok dersin
Herşeyi dersin de bir istemiyorum diyemezsin
Bilirim ben
Yol bir yöne gider
Yol içindeki yol başka diyarlara
Yola yolcu gerek
İradesini yola teslim etmiş
Ben irademi sana teslim ettim ey yol
Senin sonunda ne var bilmeden
Zaman durur giden zamanın önünde
Arasında ruhlar.
Ne giden zamanın nede duran zamandan haberdar
Duruşları giden zamanda gidiş olur
Gidişleri duran zamandan duran.
Üryanimin üzerinde ipek elbise
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!