Geyik Muhabbeti Şiiri - Hakan Pomakoğlu

şöyle bir düşündüm
ne yapılabilirdi ki çamurdan
çanak çömlek
ya da heykelcikler...
peki ya hamurdan
önce ekmek
sonra binbir çeşit baklava börek...

-yeter ki maya bozuk olmasın!...

falıma baksalar
ya sevda çıkacak bahtıma
en karasından
ya bir vicdansız
ya da yollar görünecek yine
sorgusuz sualsiz...

-bence de peşin satmak daha kârlı!...

ne ki gerçek?!
dalgaların sesi
yoksa seherin ılık nefesi
kuş sesi de nesi
beni mest eden asıl
düşümdeki güzelin busesi...

-lakin hayaller gerçek değilse de gerçek ötesi!...

hem denildiği gibiyse eğer
belki de bir devrim doğar yoksulluktan
belki duyar artık zengin, fukaranın ahını
kimbilir
belki de yine hüsran, yine gözyaşı...
yine lanetler yağacak
sarımsak kokulu kimi hoşaf tadında...

-"ac"ı değil zor olan "tok"u doyurmak!...

n'eylersin yurdumun manzarası bu: natür-mort
kan barut kokar ekran bir de löp et...
aksırsan tıksırsan sanat: yazı aynı da farkı font
herkes gibi boş durma sen de kendine yont...
alavere, dalavere işini uydurana bak
köşeyi dönmeyi bırak sınırları aşıyor...
aydını devekuşu... yumurtladığı söze hayran
cahili cühelası allame, inciler saçıyor...
ama koku gitmiyor...
tabii bu arada birileri birilerine
külahı acayip giydiriyor...

-yani ne kadar kollarsan kolla: durum kötü!...

biraz da siz düşünün hadi
koparılmıştık ya "sazlık"tan hani...
ya sonumuz yine "ayrılık" olur da
"kavuşmak nasip olmazsa?!...

-aşka saldım ben beni pend almayıp bir dosttan
hiç düşman eylemez onu ki ettim ben bana-

Samsun, 1998