Köz üstünde gevrek ekmeğin
Ufakları dökülürdü kucağıma
Sarı başaklar çoğalırdı
Ah çektikçe kara toprağa
Ahlar dökerdi bereketini
Dört mevsim dağa taşa
Özgürce havalanan kuşa
Yıllarca uzağım köyüm
Kan kardeş oldu merakım
Nereye göçer bu insanlar
Yollar kıvrım kıvrım
Kara yılan gibi dolanır
Yok gayrı dedim
Bir şiire böyle yazılmaz
Kendi kendime
İç ses diye söylendim ve
Güçlü bir sesle irkildim
O ses tanrı sesiydi...
Kılıç çeken kılıçla ölür
Şairse sevdiği ile gömülür
Meydan okudum bu hayata
Anlatmak istedim kendimi
Döktüm içimi boş kadehe
Kustum biriken öfkemi
Bir ah bir vahtan başka
Ne desem gönül razı değil
Birkere çıktımı ok yaydan
Geri dönmesi mümkün değil
İlk kez bir kalp kırdım
Sessizce çekip gitti
Hangi otobüsdiye söylendim
Hangi uçak hangi trendi acaba
Seni benden götüren
Beni zil zurna öttüren
Bir şiir böyle yazılmazdı
Ah dedim ah yazan ellerim
Kaç ah döküldü dizelerime
Kim ikna eder geri döndürmeye
Kim ikna eder ateşimi söndürmeye
Ne el tutar ne ayak
Bilemedim sağımı solumu
Kayıp ettim sana çıkan
Sana çıkan yolumu
Var git zalım var git kırdın
Kırdın kanadımı kolumu
Salim Erben
Kayıt Tarihi : 17.3.2023 15:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Salim Erben](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/03/17/gevrek-ekmek.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!