Geridönüşümlü Şiir Şiiri - Ufuk Bayraktar

Ufuk Bayraktar
214

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Geridönüşümlü Şiir

giderken sen
ya eski sen değildin artık
ya da tam da kendindin;
bilemedim!
bir yanılsama belki de her şey
aşklar, dostluklar...
hayat bir oyun değil mi sanki
kimin kazanıp kaybettiği,
kimin mutlu kimin hüzünlü olduğu...
hayat bir bilmece değil mi sanki?

herkes kendinden bir rol seçiyor başkalarına
kendini kimde nasıl görmek isterse,
olmayınca bırakıp gidiyor...
her şeyin bir sonu oluyor zamanla
insan dediğin kendinden bile bıkıyor!
başkalarından roller biçiyor kendine
kimi nasıl görmek isterse kendinde...
hayat bir yap-boz değil mi sanki?

geridönüşümlü
değişime güdümlü nesneleriz sonunda;
kararsız atomlar gibiyiz
hep bir alış veriş içindeyiz!
kimi kazanır, kimi kaybeder
hayat bir kumar değil mi sanki?

Ufuk Bayraktar
Kayıt Tarihi : 28.6.2005 19:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Her gidiş, aslında bir kopuşun nezaretinde gerçekleşir. Giden birileri varsa bir yere, ya gittiği yerden pek çok şey aldığı için, ya gittiği yerde pek çok şey bıraktığı için ya da ayrılıp gittiğinin yüreğini koparıp aldığı için geldiği ya da gitmediği zamanlardaki gibi değildir asla, olamaz da... Arkasına dönüp bakmaz çoğunlukla, açıktan açıktan giden-baksa da gizliden gizliye neler yaşadığına ve yaşattığına, derinden...- ki utanmasın kendinden ve kalmasın yüreğinde terk ettiğinin daha büyük bir yara... Ve geride kalan da her şeyi yaşanmamış sayar; böyle olmasa bile gerçekte öyle olduğunu farz eder.. Aksi koşulda daha da incinecektir. Bir bakıma böyle düşünme zaruretindedir. Yaşamdır bunu elzem kılan; yaşama zorunluluğudur... Bu da bir oyun hükmüne geçer elbet. Rol yapma oyunudur bu... Hayatın bize bu sahnede verdiği rollerden yalnız bir tanesidir... Adı ister bilmece buldurtmaca; kumar ya da kudurtmaca olsun, ister de yapmaca bozmaca olsun, “çıkar” öğesi varlığını her daim gösterir bunda... En büyük dediğin dostunun, senin yorgun başına bir omuz, ağlayan gözüne bir mendil, daralan kalbine bir katre bengisu sunmasını kişisel rantın olarak görebileceğin bir çağda, hayatın ta kendisi-ki zaman zaman hasım olarak nitelendirilir ya insana- neden kendi devâmı ve salâhiyeti için, sana muhtaç olması hasebiyle, senden bir pâye kapmaya çalışmasın ki! Zannımca biz birbirimizle, hayat da bizle kumar oynuyor...

    Kendimizi bu kadar sömürdükten ve kendimizden bu kadar çaldırdıktan sonra, geri dönüşümümüz olur mu acaba?

    Çetin bir soru bence...

    ...

    İlk kesitte şiiri ilk kez okuduğumda gözüme çarpan bir hatadan bahsetmeden geçemeyeceğim. Aşağıdaki cümlelerde bariz bir yanlışlık var bence. Böyle zamanlarda şiiri düz yazıya çevirirsek, şiir hâlinde iken farkına varamadığımız kusurlarımızı daha iyi görme şansına sahip oluruz:

    hayat bir oyun değil mi sanki;
    kimin kazanıp kaybettiği;
    kimin mutlu kimin hüzünlü olduğu...

    “hayat, kimin kazanıp kimin kaybettiği; kimin mutlu olup kimin hüzünlü olduğu bir oyun değil mi sanki?”

    Sanırım eksiklik çok açıkça görülüyor böyle. Eksiltili bir cümle bu... Aslında ilk dizeyi dikkâte almazsak öyle. Bunun aksi durumda eksiltili cümle olmaktan da çıkıyor; bir soru cümlesine dönüşüyor. Eğer ilk dizemiz diğer iki dize ile bağlantılı olmasa idi, cümlemizde bir anlatım bozukluğundan bahsetmek mümkün olmazdı. Lâkin:

    “Kimi” kelimesi tek başına kullanılırsa belirsiz zamir olur ancak “kimi insanlar, kimi düşünceler” şeklinde kullanılınca belirsiz sıfata dönüşür, kendinden sonra gelen isim ya da isimleri tamamlar. Üçüncü seçenek ise, “kim” soru sıfatının kullanımı ile ilgilidir(kim geldi? Kimin şiirleri? gibi...) Fakat, kimin kazanıp kaybettiği; kimin mutlu kimin hüzünlü olduğu” dizlerinden anlaşılan o ki; şair bu üç seçeneğin dışında bir yapıda kullanmış “kim”i... Bir iyelik ekini(-in) belki yazım ya da tapaj hatası olarak unutmuş. Olması gereken” kimin kazanıp kaybettiği...” değil; “kiminin(yani belgisiz zamir olan kimi(leri)-bazıları, birileri anlamında-) kazanıp kaybettiği; kiminin mutlu, kiminin hüzünlü olduğu(bir oyun değil mi sanki hayat)”tır. Elbette hepimiz zaman zaman bu tür hatalara ya da yanılgılara düşmekteyiz. Bazen şiirlerimizi yayınladığımız vakit içerisinde defalarca gözden geçirsek de, daha sonraki okuyuşlarımızda birden fazla(basit) hata ile de karşılaşabiliyoruz.


    Genç Kalemler Şiir Değerlendirme Etkinliği'ne katılan bu güzel şiiri ve şâirini kutlarım


    FÂtih Çodur

    Cevap Yaz
  • Seden Çalışkan
    Seden Çalışkan

    geridönüşümlü,
    değişime güdümlü nesneleriz sonunda;
    kararsız atomlar gibiyiz...
    hep bir alış veriş içindeyiz!

    felsefe kitabına önsöz mü yazdın ufuk?

    Cevap Yaz
  • Nilgün Aras
    Nilgün Aras

    Herkes kendinden bir rol biçiyor başkalarına
    Başkalarından roller biçiyor kendine...
    Ne kendimize ne başkalarına ait olamayışımızın, birbirimizin gözü önünde kayboluşumuzun şiiri bu.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Ufuk Bayraktar