giderken sen
ya eski sen değildin artık
ya da tam da kendindin;
bilemedim!
bir yanılsama belki de her şey
aşklar, dostluklar...
hayat bir oyun değil mi sanki
kimin kazanıp kaybettiği,
kimin mutlu kimin hüzünlü olduğu...
hayat bir bilmece değil mi sanki?
herkes kendinden bir rol seçiyor başkalarına
kendini kimde nasıl görmek isterse,
olmayınca bırakıp gidiyor...
her şeyin bir sonu oluyor zamanla
insan dediğin kendinden bile bıkıyor!
başkalarından roller biçiyor kendine
kimi nasıl görmek isterse kendinde...
hayat bir yap-boz değil mi sanki?
geridönüşümlü
değişime güdümlü nesneleriz sonunda;
kararsız atomlar gibiyiz
hep bir alış veriş içindeyiz!
kimi kazanır, kimi kaybeder
hayat bir kumar değil mi sanki?
Kayıt Tarihi : 28.6.2005 19:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ufuk Bayraktar](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/06/28/geridonusumlu-siir.jpg)
Kendimizi bu kadar sömürdükten ve kendimizden bu kadar çaldırdıktan sonra, geri dönüşümümüz olur mu acaba?
Çetin bir soru bence...
...
İlk kesitte şiiri ilk kez okuduğumda gözüme çarpan bir hatadan bahsetmeden geçemeyeceğim. Aşağıdaki cümlelerde bariz bir yanlışlık var bence. Böyle zamanlarda şiiri düz yazıya çevirirsek, şiir hâlinde iken farkına varamadığımız kusurlarımızı daha iyi görme şansına sahip oluruz:
hayat bir oyun değil mi sanki;
kimin kazanıp kaybettiği;
kimin mutlu kimin hüzünlü olduğu...
“hayat, kimin kazanıp kimin kaybettiği; kimin mutlu olup kimin hüzünlü olduğu bir oyun değil mi sanki?”
Sanırım eksiklik çok açıkça görülüyor böyle. Eksiltili bir cümle bu... Aslında ilk dizeyi dikkâte almazsak öyle. Bunun aksi durumda eksiltili cümle olmaktan da çıkıyor; bir soru cümlesine dönüşüyor. Eğer ilk dizemiz diğer iki dize ile bağlantılı olmasa idi, cümlemizde bir anlatım bozukluğundan bahsetmek mümkün olmazdı. Lâkin:
“Kimi” kelimesi tek başına kullanılırsa belirsiz zamir olur ancak “kimi insanlar, kimi düşünceler” şeklinde kullanılınca belirsiz sıfata dönüşür, kendinden sonra gelen isim ya da isimleri tamamlar. Üçüncü seçenek ise, “kim” soru sıfatının kullanımı ile ilgilidir(kim geldi? Kimin şiirleri? gibi...) Fakat, kimin kazanıp kaybettiği; kimin mutlu kimin hüzünlü olduğu” dizlerinden anlaşılan o ki; şair bu üç seçeneğin dışında bir yapıda kullanmış “kim”i... Bir iyelik ekini(-in) belki yazım ya da tapaj hatası olarak unutmuş. Olması gereken” kimin kazanıp kaybettiği...” değil; “kiminin(yani belgisiz zamir olan kimi(leri)-bazıları, birileri anlamında-) kazanıp kaybettiği; kiminin mutlu, kiminin hüzünlü olduğu(bir oyun değil mi sanki hayat)”tır. Elbette hepimiz zaman zaman bu tür hatalara ya da yanılgılara düşmekteyiz. Bazen şiirlerimizi yayınladığımız vakit içerisinde defalarca gözden geçirsek de, daha sonraki okuyuşlarımızda birden fazla(basit) hata ile de karşılaşabiliyoruz.
Genç Kalemler Şiir Değerlendirme Etkinliği'ne katılan bu güzel şiiri ve şâirini kutlarım
FÂtih Çodur
değişime güdümlü nesneleriz sonunda;
kararsız atomlar gibiyiz...
hep bir alış veriş içindeyiz!
felsefe kitabına önsöz mü yazdın ufuk?
Başkalarından roller biçiyor kendine...
Ne kendimize ne başkalarına ait olamayışımızın, birbirimizin gözü önünde kayboluşumuzun şiiri bu.
TÜM YORUMLAR (3)