Gerçekten... Şiiri - Emine Tansu

Emine Tansu
26

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Gerçekten...

İçimdekileri, kim görse zihni bulanır.
Yazdıklarım utandırır belki yangınların sönmek bilmez ateşini.
Katli olmak istemem hiçbir düşün.
Bir 'hiç' kadar bile var olamadım 'ömrüm' diye sızlandıklarımın sayfalarında.
Dağ kadar patlasam, yankısı ulaşır mı kentine?
Mezarlarından kalkmaya üşenir ölüler, şişe dibindeki halimi gördükçe.
Depremlerini salsam toprağımın, 7.8 şiddetinde, tepkisi varır mı kendine?
78 şiddeti, anamın kasıklarından kalma zira,
bir 'Aralık' sabaha karşısı, 23 gün devşirilen sıtmalı çığlıklarla...
O günden bugüne ne geldi ki?
Yorgunluğum, vurgunluğumdan daha sağlam.
Daha sağlam kılıçtan geçmiş yanları etimin, sevdanın çivilediği yüreğimin yanında.
Sen olmasan, ben gelmezdim kendime.
İstanbul kadar kalabalıklaşmazdım,
Kentim kadar yalnızlaşmaz...
Ömrümü ortaya koyup ölmezdim her gün, sesinin inleyen aksine,
Nereye yürüdüğümü bilmeden geçerdim yollardan,
Şimdi belliymiş gibi...
Su yeşili akmazdı yaralarımdan, kızıllığını görmezdim gün doğumlarının,
Maviyi umuruma bile almazdım,
Sen gelmeseydin...

Yorgunluğum, vurgunluğumdan daha sağlam.
Tütün molalarını ciğerlediğim taş yığınlara oturduğumda,
Yüzümü görebiliyorum asfaltlarda.
Mavi otobüsler geçiyor üzerimden,
Siren sesleri sağırlaştıracak kadar yankılı.
Bir balyoz iniyor savurarak kemiklerimi.
Herkes üstüme geliyor, yığınlarca, uçar adım;
Kaşlarını birleştirip, yüzlerini soru işareti kılığına sokarak,
Herkes bana geliyor.
Ben çaresizim.
Kırık yanlarım, yolda yürütmez geceleyin,
Gözlerim göremez hiçbir varolmuşluğu, hayatımın kepenklerinden.
Bu mutsuz yüz benim, maskelerimi takmadım bugün.
Duymadım çıtırdadığını bir dalın -duysam ağlardım.-
Yürürken senli bir nakaratın üstünden, üzerimden vagonları geçti doğu ekspresinin.
Kemiklerim kırıldı, parçalarım yapıştı raylara.
Yüzümü güneşe astım, aldırmadım paramparçalığıma.
- Hadi! - dedim.
Hararetimin soğumasına izin vermedim.
Tam kalkacakken, ellerin geldi aklıma,
Kaldım.
Yürüsem, anca kendime giderim bu güçsüzlükle.
Biçare, tükenmiş, harap kendime...
Kaldım.
Bu üzgünlük deva değil seni getirmeye,
Yitir beni de gelmediğin gitmelere...

Bir deniz gördüm.
Sayrık, eski, deli bir deniz.
Vapurları geçiyor önümden, uğuldayan rüzgarları vurarak sırtına.
Damarlarımın yolunda 'deniz'i gördüm.
Gezindim kıyılarında, - özlemişim- dedim.
Eğildim,
Yüzüm suyuna değdi,
Bir ölüm haberi geldi.
'gel' dedi...
Gidecektim.
Hani yontarak dilimin bütün inkarlarını,
Kahpe duruşlarını yırtarak dalgaların,
Kanımı akıtarak kanalizasyonların kokmuş mazgalına,
Gidecektim.
Bir hiçliğim nasıl olsa, bu dünyanın yargıları az gelir bana.
Nihilist oyunlarımı ilikleyip üstümde bıraktığın soyunmuşluğa, gidecektim.
Sonra,
Dokunduğun yerleri acıdı içimin.
Yanan yağa su dökülmüşçesine bir ses kıvrıldı kulağımın örsüne,
Gidemedim.
Külçelerce taş bağladım ayaklarıma,
Yılgınlıktan örülme paltomu geçirdim sırtıma, soğutsun diye hücrelerimi,
İndim Ankara seferini bitirmemiş kukla bir trenden.
Ben geldim kendime,
Senden.
Gidecektim,
Gözlerin... dedim,
Kaldım.

07.04.2004

Emine Tansu
Kayıt Tarihi : 9.3.2005 16:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Emine Tansu
    Emine Tansu

    ben de sizlere çok teşekkür ederim...

    Cevap Yaz
  • Mehtap Altan
    Mehtap Altan

    İçimizi canımızı ne kadarda yaksa bir kelime herşeyi başlatıp herşeyi bitirebiliyor ...Çok güzel kaliteli bir çalışmaydı tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Yahya Kemal Taş
    Yahya Kemal Taş

    tebrikler ,çok güzel bir şiir

    yüreğine sağlık sayın Emine Tansu

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Emine Tansu