Dostum soruyorsun bana bu günde
Ne kadar gerçeksin gerçekle işin ne?
Bilir miyim gerçeğin peşinde
Dolaşırken eski geçmişimde
Ayları gördüm aydınlık diye
Karanlıklardaki hidayetimde
Lüzumsuz cahil sözlerin içinde
Abartılı kahramanların kişiliğinde
Bilgili sanılan cahillerin yarenliğinde
Yalanın, ikiyüzlülüklerin liderliğinde
Gülüp eğlendiğim/eğlendiğimiz günlerde
Gözler, sözler, hiç uyuşmadı kalbimle
Adına hidayet dedik/dediler felsefelerle
Bir bardak çay pasta ve böreklerle
Yumuşacık minderlerin üstünde
Gerçeği aradık karanlık gecelerde
Sanki günah çıkardık hep birlikte
Sen gerçeği mi sorarsın boş yere?
Gerçek dediğin dolaşıyor mevkilerde
Makamlarla şereflenen sandalyelerde
En lüks arabaların kurulmuş içine
Sen hangi gerçeği sorarsın nerede?
Tanrı zor iniyor baksana yeryüzüne
Tanrı diye gezinen insanlar yeryüzünde
Her birinin ayrı bir dini var gönülde
Her biri ayrı bir gerçeğin peşinde
Yaşadığı hayata diyorlar işte gerçek diye
Yaşamadıklarını ise sayıyorlar küfürde
Bak dostum hayatın asıl kendisine
Gerçekler yaşamların en zor yerinde
Gerçek bombaların düştüğü yerde
Ölümü gören, duyan bütün gözlerde
Bir saniye sonra sonun bilinmeyeceği yerde
Gerisi hep yalan ve riyakâr sözlerde
Başka yerde gerçekleri arama, boş yere
Gerçekler sınav veriyor en çetin günlerde
Kolayın gerçeği zevk ve sefanın peşinde
İçi yalanla doldurulmuş riyakâr sözlerde
Gerçek hayat/insanlık kavga veriyor
En zor, acımasız günlerin içinde
Yalan ve riyakârlık eğleniyor
Zevklerin sefaların perdesinde
Dostum gerçeğin dağlarına
Çıkılmaz asla umutsuzlukla
Al/alalım umudu yarınlara
Yürüyelim gerçeğin dağlarına
Göreceksin aşılmaz sanılan dağlar
Dönüşecektir düz vadilere/ovalara
Ve korkuyla büyütülen tüm yalanlar
Yıkılıp gidecektir sonsuz kurtuluşla
19.01.2007 -İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 19.1.2007 10:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Uzaktan duydum bombaların sesini. Serseri kurşunların vızıltısını Uçakların ses duvarını aşan gürültüsünü Ölümün sessiz çığlıklarını Yaraların kangrenleşen yangınını Uzaktan duydum hissetmedim içimde Yaşamadım hayatımın saniyelerimde Oturdum sıcak evimde gözlerim haberde Gerçekleri seyrettim/dinledim gerçeklerimle Gerçeklerim onların gerçeği değildi Onların gerçeği benim gerçeğim değildi Ben kandırdım kendimi kendi gerçeklerimle Onlar kandıramadı kendilerini gerçekleriyle Bir dönem kurtuluş savaşı vererek tarihe övünç yazdıran ülkem. Dibinde, yanı başında, batının işgaline karşı/bir zamanlar senin gibi, kurtuluş savaşı verenler var. Onlarında efeleri artık dağlarda, mağalarda Onlarında kadınları, kızları, çocukları yangınlarda Onlarında çocukları büyüyor acımasız savaşlarda Duyamazsan/göremezsen gerçeklerini İşgalciler bir gün gösterecekler gerçekleri
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/01/19/gercek-pesinde.jpg)
Gerçekler yaşamların en zor yerinde
Gerçek bombaların düştüğü yerde
Ölümü gören, duyan bütün gözlerde
Bir saniye sonra sonun bilinmeyeceği yerde
Gerisi hep yalan ve riyakâr sözlerde '
Diyecek söz yok üstadım. Siz zaten noktayı koymuşsunuz. Gerçek belli apaçık. Selam ve duam ile...
Çıkılmaz asla umutsuzlukla
Al/alalım umudu yarınlara
Yürüyelim gerçeğin dağlarına
Göreceksin aşılmaz sanılan dağlar
Dönüşecektir düz vadilere/ovalara
Ve korkuyla büyütülen tüm yalanlar
Yıkılıp gidecektir sonsuz kurtuluşla
Kutluyorum guzel yuregi..
Dolaşırken eski geçmişimde
Ayları gördüm aydınlık diye
Karanlıklardaki hidayetimde
Lüzumsuz cahil sözlerin içinde
Abartılı kahramanların kişiliğinde
Bilgili sanılan cahillerin yarenliğinde
Yalanın, ikiyüzlülüklerin liderliğinde
çok güzeldi Mehmet abi yüregine saglık diyorum,tebrikler.
TÜM YORUMLAR (18)