Bir anahtar bir kılıç....
pencere önünde bir serçe..........
Pırıl pırıl,serin mis kokulu rüzgar bahar günlerinde esmekte..
Ardına kadar açılır pencere..ne bir kımıltı ne de bir pırıltı
Gölge oyunu,kasvet durmuş gündüzde
Karabasan gecede hakim olmuş içeride
Her basamağı geri adımlarla çıkılan bir gelecek
Her yanı tuzu kuru canlılarla dopdolu
Herbir yan sadece kendi olduğu için sevilenlerle
Herkesin serüvenine seyirci kalakalmışlık
Bir yalnızlıktır gerçek olan bir de sahte yaşatılanlar serçeye saf bir gerçek............
Kirli kanlı eller avuç açmış gökyüzüne
nimetler birer birer yağmış amin bile demeden önce bereketiyle tüm servete
serçe yürek çırpınır bu kanlı ellerde
ve üzerine balçık sürülür bu ellerle
Vicdan yoktur.Olamaz! kukuletalı oyuk boş çukur gözlerde
Kanlı kirli eller dört bir yandan tutar
serçe yüreği...
Berrak su gibi gösterir ilklerde kendini
Özlemdir.Umuttur teslimiyetin Tek Bir Nedeni
görse de kaçamaz artık bu yürek surlarla çevrilmiş arşa dek ulaşmış dikenli telleri
İnce bir sızı,dışa vurduğunda anında donup pıhtılaşan kaçışın izleridir kanlar....
Teslimiyete dek yürek saman alevi yaşar mutluluğu
Bitmeden önceki son mirastır budur kalan,
Peşi sıra anahtar.......
Umudun son çıkış kapısı gibi açar sonsuza dek yüreği
kanlı kara ellerde keskin bir kılıç....kor bir demir
Saç telinden ince keser
ayırır artık bir saniyede serçenin bedenini ve yüreğini
Kanlı kara ellerin zaferidir bu nihayi son.
Yeni bir can devrederken kendini.............
Hana DukacinaçKayıt Tarihi : 8.3.2006 09:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!