GENÇLİK ŞİİRLERİ

GENÇLİK ŞİİRLERİ

Mehmet Şahan

Ölümü kurtuluş sanan zavallı,
Son bulmaz dertlerin asla son değil!
Her şey planlanmış, her şey zamanlı,
Çekmişsen cefayı gençlik çağında,
Sürersin sefayı Cennet Bağında…

Yaşadığın hayat, sade ten değil
..

Devamını Oku
Adnan Deniz

Hiç farkında olmadan aradan tam 25 yıl geçmiş. Ankara Gordion otelde yıllar sonra buluştuğumuz arkadaşları hala içtenlik ve gençlik hissiyatı içerisinde buldum. Gençliğin, yalnızca zamanın ilk çizgisi olmaktan çok, yüreklerde yaşatılabildiğini anladım.
Hala yürekleri pır pır eden, hala hayat dolu ve daha da önemlisi hala geleceğe umutla bakan arkadaşlarımı görünce onların hiç değişmediklerini ve güzel anıları görkemli geleceklerle besleyen çok önemli bireyler olduklarını bir kez daha kavradım.
Bir neslin paylaşan temsilcileri olarak birbirimizi daha iyi anladığımızı ve içimizdeki geçmişte yaşanan hallerimizi birbirimize daha iyi yansıttığımızı, birbirimizi yakından duyumsadığımızı hissettim. Üniversite günlerimizin belki çok mahzun belki de duygusal ama utangaç tavırlarını hissederek yılların tükenmeyen sevdalarını içimizde saklayıp, yalnızca gençlik çağımızın bir yanının hala yüreklerimizde yaşadığını gördüm.
Geçmişin güzel günlerini yâd ederken, yaşanan gerçeklerle yüzleşmenin bile yaşamanın gerçek anlamı olduğunu bilerek vefakâr, yaşatılabilen arkadaşlar olduğumuzu bütün gururumla hissettim.
Arkadaşlarımın yüzlerinde, geçmişin gelecek korkularının, ekonomik yetersizliklerinin yerini alan ekonomik bağımsızlığın ve başarılı olma olgusunun en güzel tebessümlerini gördüm. Ayrılıklarımızın başka mekânlarda daha güzel meyveler verdiğinin duygusallığını yaşadım. Sorumluluğun az olduğu ve hep pembe hayaller kurduğumuz günlerin tatlı hayallerinin usumuzun en güzel köşelerini süsleyeceğini ve bizleri terk edemeyeceğini fark ettim.
Arkadaşlarımızın cehrelerindeki bütün değişikliklere rağmen sımsıcak birer çift göz ’ün hala ben oyum diyen bakışlarından onların kim olduğunu anlayabilmenin mutluluğunu yaşadım.
Şunu yakından gördümkü, saygı göstermenin ve sevmenin en belirgin ifadesiydi değer vermek. Organizasyondaki saygıdeğer arkadaşlarımın ve birbirlerini onurlandırarak bu paylaşıma katkıda bulunanların ayrıca birbirlerine değerlerin en güzelini verdiklerini düşündüm.. Çeşitli sebeplerle katılımda bulunamayan arkadaşlarımızın yüreklerinin bizlerle olduğunu ve bizlerle aynı duyguları paylaştıklarını bilmenin gururunu yaşadım.
..

Devamını Oku
Sezgin Bektaş Sezzz

UYU AMA UYANMA VAKTİDİR.! CAN EVİNDEN VURULDU LİBYA.FİLİSTİNLİ BİR ÇOCUK ÜSTÜNE DÜŞÜRÜLDÜ BOMBALAR,ANNESİNİN AVUÇLARINDA KOL VE BACAK PARÇALARI KALDI,GENÇLİK PARKLARI,GELECEK UMUTLARI YIKILDI IRAKTA İNSANLARIN,SEN UYURKEN KAÇ BEBE YETİM BIRAKILDI,KAÇ GENÇ KIZ KEFEN GİYDİ? HAKKARİ DE BİR BABA KAHRINDAN ÖLDÜ VE GELEMEZ CENAZESİNE DAĞDAKİ OĞUL EŞKIYA! ÇÖKEN BİNALARDA SIKIŞTI,DEV DALGALARDA KAYBOLDU JAPON! YİTİRİLMEK BİTİRİLMEKTEN HEP ZOR DİRENMEK, HALLERİMİZE ŞÜKRETMEK İÇİN UYAN VE TERTEMİZ BEYAZ SAYFANDA BİR HAYAT ÇİZ Acıyı gül, sevgiyi diken çiz Sezzz
..

Devamını Oku
Kazım Karagöz

Gençlik parkına gittim ihtiyarla doluydu,
Yaşlılar kahvesinde gençler oturuyordu.
..

Devamını Oku
Kazım Karagöz

Gençlik elimden uçtu, ihtiyarlık kapıda,
Sorgu günüm yaklaştı, ne yaptım bu yapıda...
..

Devamını Oku
İbrahim Necati Günay

Gençlik hiç bir zaman ele geçirilemeyecek kadar zengin ömür boyu bir daha satın alınamayacak kadar fakirdir.
www.ing.wb.tr
..

Devamını Oku
Ramazan Kocapinar

Zakkum Gülleri!

Hiç gül gözüyle baktınmı, O zakkum çiçeğine!
Sakın ola güllerde zakkuma, dönüşmü deme,
Ah bir baksan etrafına, O sorumsuz gençliğe,
Hepside uyuşturuldu, birde tükenip bitirilince,
Bir taze güldü, değişip döndü zakkum çiçeğine,
..

Devamını Oku
Nilüfer Gümüş

Ailemize,gönlümüze hoşgeldin.Gözümüzün nuru,ikinci gözbebeğimiz.Sen bizlerin ciğeri,bir tanemizsin.Sen,ablan,kardeşin içimizi bir bilseniz,üzerinize toz düşsün istemeyiz.
Büyüdün,genç kız oldun,hayata bakışın haliyle değişti,değişecekte.Herne kadar yaşlarınız büyüsede,sizler bizim hala bebeklerimizsiniz,koklamaya kıyamadığımız.
Söylediklerimize,nasihatlarımıza sakın kızma.Gönül sevdiğinden,sakındığından söylermiş.Sizleri dünyada hiçbir şeye değişemiyeceğimizide biliyorsundur.
Bu yaş senin için çok önemli,biliyoruz.Sende bilki dünyanın merkezi değil.Şu an en heyecanlı,yerinde duramadığın,durmak istemediğin dönüm noktasındasın.kısaca gençlik başımda duman halleri.
Canım bu yaşının kıymetini bil,ne kendine ne de bizlere haksızlık et.Biliyoruz ki sen attığın her adımın hassasiyetini bilecek zekadasın,şüphemizde yok.Bizleri de lütfen anla.
Seni seviyoruz bunu sakın unutma,neden teyzem yazıyor ama çoğul konuşuyor da deme.Ben biliyorum ki.ne babanın,annenin,kardeşinin ne de bizlerin sevgisinde bir milimlik eksiklik yok.
Gençlik yoluna girdiğin bu yolda hep sevdiklerin seni koruyup gözetecek. Ömrümüz oldukça,bizler dahada yaşlanacağız sen hayat yolunda umutların ve ümitlerinle adım,adım yol alacaksın.
..

Devamını Oku
Ahmet Hakan Yılmaztürk

mecazına gençlik çağının, kar vursa da
aşkına kuvvet, başkaldırsın kardelenler

verdiği coşkuyla bu aşırılığı baharımın
çiçeklerini densizce yaysın kardelenler

nazenin tarifidir, bir elif ki pek kırılgan
..

Devamını Oku
Kazım Karagöz

Gençlik bitti o artık doğmayacak bir güneş,
Bundan sonrası lazım güneşe benzer bir eş...
..

Devamını Oku
Kazım Karagöz

Gençlik ne zaman geçti? Daha dündü, ya, dün ya,
Ne hale getirmişsin hazinemi sen dünya?
..

Devamını Oku
Perihan Metin

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki önemli olaylardan biri, 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk’ün Samsun’a ayak basışıdır. Türk Milleti Birinci Dünya Savaşı sonrasında kötüleşen koşullar içinde kurtuluş çareleri ararken Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuruyla İstanbul’dan yola çıkarak 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a bir güneş gibi doğdu ve Kurtuluş Savaşının başlangıcına imzasını atan bir dizi toplantıları başlatarak Türk milletini Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolda emin adımlarla, onur, cesaret, birlik-beraberlik ruhuyla yürümelerinin, hep bir birlikte mücadele etme gücünü kendilerinde bulmalarının yolunu açarak zorlu bir mücadeleye hazırlanmalarını sağladı. Onun içindir ki; Atatürk’ün Samsun’a ayak basması “Kurtuluş Savaşı’mızda çok büyük bir anlam ve öneme sahiptir. Dolayısıyla Atatürk’ün 16-19 Mayıs 1919’da İstanbul’dan başlayan yolculuğu, Zafer’le sona eren Kurtuluş Dönemini simgeler.

Atatürk’ün Türk Gençliği’ne güveni sonsuzdur. O nedenledir ki; Gençliğe Hitabe’yi dillendirmiş, o nedenledir ki; bu ülkeyi gençliğe emanet etmiş, “Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve devam ettirecek sizsiniz! ”, demiştir. O nedenledir ki; ” Muallimler; Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister., diyerek gençliği de öğretmenlere emanet etmiştir. Türkiye’nin, aydınlık geleceğini inşa edecek olan gençlerin en iyi şekilde, özgür iradeleri ile özgür düşünceli, sağlam basan bireyler olarak yetiştirilmeleri sorumluluğunu da ancak öğretmenlerin omuzlarına yüklemiştir. Çünkü, ona göre öğretmenin başarısı, gençlerin, ülkenin başarısı demektir. Öğretmen, gençleri sadece kendi alanında yetiştirmekle kalmayıp, onları toplum hayatı içindeki rollerine de yani, hayata hazırlamakla da yükümlüdür.

Yine bir 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda, yine bin bir umutla, bin bir hayallerle bakarken çocuklarımıza, gencecik fidanlarımıza, onur ve gururla kabarıyor göğsümüz, içimden “Sizsiniz, her şeyimiz, ekmeğimiz, suyumuz, hayallerimiz, umudumuz, siz olmazsanız (Allah Korusun) ne anlamı var ki her şeyin, tek bir lokma şu dünyadan umduğumuz, o da yaş olmuş kuru olmuş ne fark eder, siz olunca her şeyin bir anlamı var, yoksa yavan her söz her kelam, iyi ki varsınız, işte o zaman uçan kuşa bile benden selam” diye geçiyor.

Ne umutlarla bel bağlıyoruz gençlerimize gerçekten de…Babalık duygusunu yaşamamış Atatürk de nasıl da inebilmiş olayın derinine, bazıları yaşayarak öğrenir hayatı, anne-baba olmayı ama, akıllı insan, geleceği akıl yoluyla görebilir, bir şeyi anlaması için illa da yaşaması gerekmez, akıl yoluyla hissedip algılayabilir. İşte Atatürk de çok zeki ve de ileri görüşlü bir insan olarak ülkemizin geleceğini ancak ve ancak onların zekasına, enerjisine duyduğu güvenle gençliğe emanet etmiştir. Zira, gelecek onların eseri olacaktır. İNŞALLAH.
..

Devamını Oku
Ahmet Zeytinci

Lise yıllarında, cuma öğleden sonraları dağılırdık Ankara'nın sokaklarına. Yetmişli yılların sonu seksenli yılların başı idi tarihler. Daha İnternet hayatımıza yıldırım hızı ile girmemiş, adı bile geçmiyor hiç bir yerde, kimsenin bu konuda bilgisi yok. Aynı şekilde cep telefonu da yeryüzün de daha kullanımda değil. İşte o yıllar biz gençlerin en büyük tutkusu, bilardo salonlarında bilardo ve masa tenisi oynamak. Aramızda bu işi çok iyi becerenler olduğu gibi, benim gibi yeteneksiz amatörlerde var; sonradan epey geliştirmiştim ama kendi hakkımı yemeyeyim...

Tunalı Hilmi Caddesinde ki Öztekin Bilardo Salonu biz liseli gençlerin en büyük buluşma yeriydi. Sabahçı olduğumuzdan, cuma öğleden sonraları, çantayı atıp, kravatları çıkartıp, spor ayakkabıları ve kot pantolonları alta çekip doğru oranın yolunu tutardık. Sigaraları da yeni yeni ciğerlerimizle buluşturuyoruz. Sonradan kokusu çıkacak ama serde gençlik var, arkadaşlarımız içiyor biz içmesek olmaz, millete hava basmasak olmaz. O yaşlarda ki delikanlı psikolojisi işte ne yaparsınız?

Cuma günü sabahı bir başka mutlu olurduk. Öğlen saat 13.00 oldu mu son ders zili çalacak demektir ve sınıfta ki kız, erkek bütün öğrencilerin gözü illa ki saatte. Hele bir de son ders, önemli bir ders değilse, beden gibi, müzik gibi, gönül yaylarımız iyice gevşemiştir o dakikalarda. Tatlı tatlı sohbetler olur son derste. Her türlü muhabbete varız gençlik olarak, ceylan muhabbeti, geyik muhabbeti, muhabbetin yüz çeşidi...

Bir de Kızılay'da Sakarya Biracıları var. Çok sık olmasa da, ara sıra oralara da takılıyoruz. İki bira, bir tabak kızarmış patates önümüze geldi mi değmeyin keyfimize. Hesap her zaman ki gibi öğrenciye en uygun ödeme şekli ''Alman Usulü'' yani herkes kendi kesesinden yesin içsin saltanatım var benim durumları diyeyim siz anlayın...
..

Devamını Oku
Kasım Kaplan

On dokuz Mayıs bugün
Tüm gençlik eğleniyor
Bütün düşmanlar üzgün
Türkiye seviniyor.

Gençlik Spor Bayramı
Bir zafer abidesi
..

Devamını Oku
Ahmet Aydın Değer

Aşk, bir kelime değil,
Bazen bir cümledir nokta ile biten.
Bazen bir paragraf, gençlik yılları misali,
Ya da bir tragedya sahnede sergilenen,
Kimi zaman nesillere aktarılan,
Kan ile sulanmış toprağın bereketi,
Gençlik yaşlarında kefensiz gömülenlerin
..

Devamını Oku
Hüseyin Celep

Bedenin canı ruh,ömrün ruhu gençlik
Ruh gitmeden beden anlamaz hikmetini
Hayat bir armağan,gençlik hazine,öğrendik
Bitmeyince kimse,bilmez kıymetini

Çiçek,mor sarı,… beyazıyla çiçekmiş meğer
Olsa da kök,gövde,dal,diken yapraklar
..

Devamını Oku
Hüseyin Celep

Hayat,çocukluk ve gençlik demektir
Sarraf bilir,hangisi altının hası
Mahzun yıllar,olsa da bir,olmasa da bir
Maziyi yaşatmaktır,gençlikten sonrası

Kayar gider ömür,yılların ellerinden
Mazi,denizde parlayan yakamozlar gibi
..

Devamını Oku
Metin Cengiz

non nova, sed nove

bir zaman gelecek anılmayacak yol eri
kitaplarda yazılı büyük sır yayılacak
sokaklarda, çalgıcı tınlatacak kadehini
selamlar toplayacak şiirden şair, aynaya
tertemiz yüreklerdeki gür görüntü düşecek
..

Devamını Oku
Ramazan Kocapınar

Zakkum Gülleri!
(şiir)

Hiç gül gözüyle baktınmı, O zakkum çiçeğine!
Sakın ola güllerde zakkuma, dönüşmü deme,
Ah bir baksan etrafına, O sorumsuz gençliğe,
Hepside uyuşturuldu, birde tükenip bitirilince,
..

Devamını Oku
İbrahim Faik Bayav

-Gençliğini doğru yaşayan korkmasın! -
Kılintın, çok konuştum; cehretim ondan, demiş.
Ülkeler gezdim tek tek; şöhretim ondan, demiş.
Altmışa vardığında, yaşamı bitmiş görmüş;
Gitti gençlik, gitti zevk... Nefretim ondan, demiş.


..

Devamını Oku