iklimi ağır bir şehirden yazmak ne zor şey yaşamayı.
ama biliyoruz ki şartlarına isyan ettiğimiz bu şehir çocukluğumuzun tek şahidi. yağmura hasret kaldığımız ve beklemeye dayanamadığımız mevsimler şimdi acının meçhul yüzü.
yokluklar, dilekler, özlemler...
çok şey kaybettirdi ömrümüz, çok şey.
tanığımız; sayfalar, şiirler...
ayrılıklar gibi bir sürü sızlayan anımız var hayata ve dünyaya dair.
çoğu kez öfkelenmeler yastığımızın tam ucunda.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim