Hakikate sunulmuş muhteşem bir oyuncak,
Çok orta bir yerlerde kullar kurcalayacak…
Sahibi tarafından terk edilmemiş bir şey,
Kullar için konulmuş içindekiler çok şey…
Oyuncak ki çok büyük hayale bile sığmaz,
Çok akıl algılamaz kullar açıklayamaz…
Firmanın sahibinden talimatlar verilmiş,
Dikkatli kullan diye emanet kastedilmiş…
Devasa büyüklükte oynayan taş bilyeler,
Hiç dinmeyen ateşler içinde canlı türler…
Canlı içinde ruhlar bilinmez yaratıklar,
Düşünebilen türler, Rab’bi hatırlatırlar…
Yukarısı çok garip aşılmaz yükseklikte,
Muhammed isimli kul yukarı süzülmekte…
Ufkun en yukarısı ta yukarıya varır,
Mesafe çok kısalır son sınıra varılır…
Buna dayanılamaz izahı mümkün değil,
Yaz dersen yazılamaz çünkü değiliz ehil…
Dostlarıyla konuşur gemi direğinde,
Ümmetleri görür çok perişan biçimde…
Anılan kişilerle bu mübarek kullarla,
İmandan bahsedildi iki rekât namazla…
Anlatılmaz şeyler var sıralanamaz hâlde,
Döner eski yerine, kusursuz bir biçimde…
Bir yerlerde zerre ki Dünya adı verilen,
Rehber ki oradadır hakikat tebliğ eden…
Rafta dört adet kitap birisi değişmemiş,
Hakk’ı anlayanlara merhamet emredilmiş…
Asan kimdir diyorsun son peygamber, diyorlar,
Okuyup anlayanı tam aydınlatıyorlar…
Bu meçhul bir gemi ki sahipsiz olmamalı,
İnkâra gömülmeden Rab’biyle anılmalı…
Rehber Kur’an-ı Kerim gönderense Rab’bimiz,
Peygamberse Hazret-i Muhammed(s.a.v.) son elçimiz…
Yetişmiş ve binmişsin Rab’bine itaat et!
İçindeyiz hepimiz, istersen gel inkâr et…
Gemi sahipsiz değil sahipsizlik zaten yok,
Gemi yürüyecektir gerisine karın tok…
Geminin kuralları itaatten geçiyor,
Tevhit iman demek inanan seçiliyor…
Cennet ya da cehennem bir yere geçiliyor,
Yolcuları inecek ezelden biliniyor…
(2015)
Mehmet Tevfik TemiztürkKayıt Tarihi : 9.4.2015 01:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!