Gelse Başa Yaşlılık Şiiri - Abdullah Tor ...

İnsan ömrü çok kısa, görür bunu yaşayan
Yaş kırklara geldi mi, çöker başa yaşlılık
Yaş ellide ekserle, olup inse iş ayan;
Saça düşen aklarla, değiştirir baş kılık.

Altmışları görenler, yaşamaktan usanır
Çünkü türlü dert bela, eder onu ihata
Sabretmeyi bilmeyen, cehennemi bu sanır
Edip halden şikâyet, eder çokça o hata.

Yetmişine ererse, izn-i Hakla şayet kul
Dayanmazsa bastona, yürümekte zorlanır
Hafızası zayıflar, davranır da na-makul;
Evde yolda kahvede, saygı görmez horlanır.

Seksen’lere çıkarsa, yaşar erzel demini
Kocayan kurt misali, olur ite maskara
Sabah akşam almazsa, şayet türlü em’ini;
En olmadık zamanda, düşer daim o dar’a.

Doksanları bulanlar, nadirattandır ama
Böylelerin halini, söylemeye varmaz dil
Hayırsızsa evlatlar, bakar kapı ve cama
Sevincinden çıldırır, şayet çalsa bir kez zil.

Yüz yaşına basanlar, el üstünde tutulur
Zira onun durumu, sabi bebek gibidir.
Ya reklamda rol alır, ya da çöpe atılır
Bundan böyle o artık, ev halkına tabidir.

Kula düşen her şeyin, vasatını dilemek
Yani altmış küsurda, vefat etmektir hoşu;
Hayırlı amel için, veriyorsa kul emek;
Çıksa bile yüzlere, devam etsin şu koşu.

Abdullah Toroslu
09.12.2013-İzmir