Tren garının sessizliğinde, trenin gidişinde çığlığını duyarız
Rayların gıcırtısında ezilir tren giderken umutlarımız
Trenin içindeki kişinin geri gelme ihtimalleri azalır
Dönen tekerleklerinin altında
Ezildikçe umutlar
İhtimaller yok olur
Diğer istasyona saklarız sevinçlerimizi
Kalbini valizine koyup giden kişi için
Bir sonraki istasyonda bekler umutlarımız
Sevinçlerimiz yolculuk eder gidene kadar
Sonra bahisler oynanır içimizdeki çocuğun sevinci üzerine
Ve ihtimaller tren uzaklaştıkça ihtimalsizliğe bürünür
Trenin peşinden gitmek son ihtimalse
İlk ihtimal aklımıza gelmez hiç
Kalmak son ihtimalle yer değiştirir
Bedenimiz ölürken giden trenin ardından
Ruhumuz uzaklara gider uzun bir yolculuğa
Biz tekilleşirken
Artık hiç yaşlanmayız
Ve tek kişilik üşürüz istasyonlarda
Sarılacak kimseyi uğurladığımızdan beri
Hatta uğurlamasak da giderler
Kabul etmesek de gidişleri
Tek başımıza olduğumuza inanırız içimizden
Sesli söyleyemeyiz ama yalnızlığı
Sadece içimizden
Yalnızlık harfleri gibidir
Sessiz harflerinin çokluğun azalır
Kaybolur çoğul zamanlar
Yalnızlık tekilleşir
Tek kişilik olur
Giderken ardına bakmadıysa
Geri dönme ihtimali azalır
İhtimaller üzerine oynanan oyunlar çoğalır
Giderken söyleyemediğimiz her şeyi gözlerimizden okuyacağına inanırız
Ve eğer bakarsa
Geri gelme ihtimali gözlerimizin doluluğundan anlaşılır
Belki sadece o yaşı görmek için geri gelecektir
Geri gelir zamanı gelince
Aynı trenle olmasa da bir sonrakiyle
Ama gittiği gibi değildir artık gelen
Bir rüzgar ararım giden trenin ardından
Gözüme kaçan dumanları alsın diye
Trenin acıklı sesini kulaklarımdan silsin diye
Ve yüreğimde giderken bıraktığın ateşi söndürsün diye
Bir rüzgar ararım en çok trenin giderken savurduğu saçlarıma
Rüzgarı aramak bu yangınla
Ölmeyi dilemek gibi bir şeydir
Rüzgar yangınları çoğaltırken
Korları küllendirir
Öldükten sonra yaşamayı dilemek gibi bir şeydir
Bir rüzgara tutulmak gidenin ardından
Beklemek giden trenin içindekini
***
Küllerim çoğalırken
Rüzgar savurur yüreğimin parçalarını
Yanarım gidişin ardından yapayalnız
Tek başına çekilir tüm acılar
Tek kişiliktir rüzgar
Bir deniz çoğaltsa da gidişlerini
Yanımdaki varlığın azaltır yokluğunu
Her seferinde gitsen de sen: biliyorum
Gittiğin kadar yanımdasın
Gittiğin için
***
Gitmek gelmeye gebedir
Her gece gündüze gebe olduğu kadar
Gittin mi gelme ihtimalleri doğurur her gün
Gidenin ardından
Ama ya kalsan
Kalsan
Gelme ihtimali yoktur kalmanın
Özlemek en çok gidene duyulur
Ve en çok bekleyenin hakkıdır özlemek
***
Ne olursa olsun
Gitsen de, gelsen de
Ruhum göklerde
Eskimez
Sen giderken çıktı ruhum bedenimden
Bir daha bedenine gelmez
Bu beden kayıpta
Hiçbir kalp bulamaz
Biliyordun
Son durağı sendin geldiğim trenin
Biliyorum
Son istasyonda sen vardın
Son ve tek durağım
(Yirmi İki Ekim İki Bin On İki 10 10)
Nevin AkbulutKayıt Tarihi : 22.10.2012 11:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!